2016'nın bitmesine 15 gün kaldı... Geçtiğimiz yıl bu zamanları hatırlıyorum da 2015 bir an önce bitsin, yeni yıl mutluluk getirsin diye dua ediyorduk. Maalesef 2016 çok daha büyük acılarla geldi. Yine hepimizin dilinde dualar, bir umut belki 2017 daha iyi olur diyoruz. Olur mu ki acaba, bilmiyorum, umudum da kalmadı pek. Yine de hayat devam ediyor ve umut olmadan yaşanmıyor.
Ben evde televizyon açmayarak biraz olsun ruh sağlığımı korumaya çalışıyorum, olan bitenlere sonsuz üzülüyorum ama evde daha hayatın başında, her şeyden habersiz bir minik olunca, insan kendini toparlamak zorunda kalıyor... Yüzünüze bakıp, en ufak üzüntüyü anlayıp "anne neden üzgünsün" diye sorunca bir de, insan ne dese bilemiyor...
İşte böyle zamanlarda benim terapi alanım mutfak, Gökçe'yle birlikte bir kek karıştırıp fırına atınca, etrafa mis kokular yayılınca azıcık da olsa uzaklaşıyorum gündemden...