Top Social

Arbella ile Makarnaya Doyduk

4/30/2014
Geçtiğimiz C.tesi FTP Danışmanlık'tan Fatoş'un davetiyle, Chef's İstanbul Mutfak Atölyesi'nde çok keyifli bir workshop'a katıldım. Makarna workshop'ı dediklerinde amaaan makarna hamuru mu yoğurucaz diye endişelenmiştim ama Arbella Makarna ile farklı tarifler yapacağımızı öğrenince rahatladım :) Hele ki o gün çok sevdiğim arkadaşım Hilal'in bize şeflik yapacağını öğrenince koşa koşa gittim :)

Öncelikle Arbella Makarna hakkında biraz bilgi vereyim, kendileri Mersin'de faaliyet gösteren bir firma ve pazarda çok yeni olmalarına rağmen 100'e yakın ülkeye ihracat yapıyorlarmış. 160 bin ton makarna ve 180 bin ton irmik üretim kapasitesiyle üretim ve ihracat potansiyeli açısından dünyanın en büyük şirketleri arasındaymış. 

Biz workshop'ta Arbella Plus markasıyla üretilen tam buğday makarnası, sebzeli makarna ve glutensiz makarnaları deneyimledik. Sonuçlarından da memnun kaldık.

Keçiboynuzu Tozuyla Şekersiz Kek

4/28/2014

Son dönemlerde keçiboynuzu unu ya da tozunu (harnup tozu da deniyor) sıkça duyuyorum. Bir çok yerde şekere alternatif olarak bahsediliyor. Özellikle bebeklerine şeker yedirmek istemeyen benim gibi annelerin ilgisini çekmiştir. 

Ben de Makarna Lütfen'in sahibesi, gıda mühendisi sevgili Tuğba'ya bu konuyu sorduğumda "benim elimde bir kavanoz var, denemek için almıştım, al sen dene sonuçları yazarsın" dedi ve bana bir kavanoz keçiboynuzu tozu gönderdi. Aradan epey zaman geçti ben Gökçe'den fırsat bulup denemeyi başaramadım, içime de dert oldu, aynı zamanda sonucu da merak ediyordum. 

Sebzeli Balık Çorbası

4/24/2014

Gökçe için değişik ne çorbası yapsam diye düşünürken, aklıma sebzeli balık çorbası yapmak geldi . (Tarifi bir yerden bulup kağıda yazmışım da nereden aldığımı unuttum) Kızım balık yemeyi seviyor bunu da seveceğini düşündüm, gerçekten de öyle oldu. Balık çorbasıyla aranız iyiyse, siz de kendiniz için yapabilirsiniz, gayet lezzetli oluyor. 

Dolabımda İglo Alaska Mezgiti her zaman bulunur, Gökçe'ye haftada bir balık yedirmeye çalışıyorum, her istediğimde taze balık bulamadığım için İglo kurtarıcım oluyor. Hiç bir şey yapmasam az suda haşlayıp veriyorum, severek yiyor. Çorba için de onu kullandım.

Ayşe Kulin'in Hayal'i

4/22/2014
Son dönemde en hızlı okuduğum kitap oldu Ayşe Kulin'in son romanı. 1 haftada bitirdim, elimden bırakamadığım romanlardan oldu. 

Aslında Veda ve Umut kitaplarıyla başladı hikaye, büyük dedesi maliye nazırı Ahmet Reşat ve ailesinin hayatını okuduk ilk önce, daha sonra kendi hayat hikayesiyle devam etti Hayat ve Hüzün'de. Hüzün kitabının bittiği yerde biraz yarım kalmıştı Ayşe Kulin'in hikayesi, ben şahsen merak ediyordum nasıl başladı yazarlık serüveni diye. İşte bu merakımı da "Hayal" sayesinde giderdim.

Ayşe Kulin hakkında ön yargılarınız varsa, bu kitapları okumanızı öneririm, çok yanıldığınızı göreceksiniz. Bir çok kişi zengin bir aileden gelmiş, hiç zorluk çekmemiş, hayat mücadelesi vermemiş, keyif için yazarlık yapan biri sanıyor kendisini muhtemelen. Kitapları okuyunca bunun çok yanlış bir algı olduğunu anlıyorsunuz. Hele ki Hayat ve Hüzün kitaplarını okurken zaman zaman ağladığımı hatırlıyorum.

Lavaştan Pizza

4/21/2014

Pazar günleri ailece kahvaltı edebildiğimiz tek gün, dolayısıyla çok özeniyorum ve sürekli değişik bir şeyler yapmak istiyorum. Bu haftasonu Gökçe kuzusunun uyumasını fırsat bilip ne zamandır denemek istediğim lavaş pizzayı yaptım. Çok yerde karşılaştım bu tarifle de nedense aklıma yatmıyordu, sanki üstüne konan malzemeler lavaşla bütünleşmeyecek, üstünden düşecek gibi geliyordu ki alakası bile yok. Muhteşem oldu. 

İtiraf ediyorum, ilk gördüğümde amaann her şeyden bir şey uyduruyorlar, böyle pizza mı olur diye düşünmüştüm ama çook yanılmışım. Kahvaltıda, çay partilerinde gönül rahatlığıyla lavaş pizza yapıp yiyebilirsiniz, misafirlerinize ikram edebilirsiniz.

Eyvah Anneler Günü Kapıya Dayanmış

4/16/2014

Anne olduğumdan beri günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum, tarihlerden de haberim yok, Nisan ne zaman geldi de yarılandı anlamadım. Takvime bir baktım ki anneler gününe az kalmış. 

İlk kez geçen yıl anne olarak kutladım bu özel günü. Anne olunca anlarsın derler ya gerçekten de anlıyor insan annesinin değerini. Ne zormuş çocuk büyütmek, nasıl emek istermiş meğer... Maalesef o emeklerin karşılığını vermemiz imkansız, ama en azından böyle özel bir günde, ufak da olsa bir hediye ile anneleri mutlu etmek lazım.

Sizi bilmem ama benim çarşı pazar gezme gibi bir şansım yok, hafta içi çalışıp, hafta sonu da Gökçe'yle vakit geçirince uzun uzun vitrin incelemeye vakit kalmıyor. Ben de internetten alıyorum her şeyimi.

Anneme ne alsam diye nette dolaşırken dedim ki alternatif anneler günü hediyelerini blogda da paylaşayım, belki yardımı olur benim gibi hediye arayanlara.

Portakallı Kakaolu Kek

4/14/2014

Kekle aram olmadığını yazmışımdır, hele ki kakaoluysa hiç işim olmaz. O zaman neden bu keki üst üste üç kere yaptım acaba, çünkü bu gerçekten benim bile fikrimi değiştirecek kadar harika bir kek.

Portakalla kakao uyumunu severim, Portakal Bahçem'in nefis portakallarıyla bir kek yapayım dedim geçenlerde, hangi tarifi yapsam derken, Pelinchef'in portakallı kakaolu kek tarifini seçtim. Bir iki küçük değişiklik yaptım. Sonuca bayıldım, hem yumuşacık hem de mis gibi portakal kokan bir kek oldu. Yiyen herkes bayıldı. Ne zamandır yayınlamak istiyorum da içime sinen bir fotoğraf çekemedim. Bu seferki de harika olmadı ama idare etsin dedim.

Gökçe Kuzusunun 1 Yaş Hazırlıkları

4/10/2014

Takip edenler hatırlayacaktır, geçtiğimiz ay başında kuzumun doğumgününü kutladık. Konu 1.yaş olunca hazırlıklara da pek bir özeniyor insan. Son dakikaya kalmamak ve istediğim her şeyi sıkışmadan yapabilmek için epey önceden başladım planlamalara. 

Belki sizlere de fikir verir diye, neler yaptığımı paylaşmak istedim. Çünkü ben diğer bloglardan epeyce yararlandım fikir anlamında. 

Hazırlaması En Kolay Balık: Somon

4/09/2014

Yemek yapmaktan hiç anlamam diyor olabilirsiniz, ooo balık falan zor iş kim uğraşacak da diyebilirsiniz, ama bu öyle basit bir balık tarifi ki, herkes yapabilir. Zaten tarif bile denemez. Sosa batır, at fırına, çıkınca afiyetle ye :)

Somonu çok seviyorum çünkü hem çok çok pratik hem de gayet lezzetli. Ne zaman evde yemek olmasa iş dönüşü Carrefour'a uğrayıp somon alıyorum. Söyledikleri kadarıyla Norveç somonuymuş ve dondurulmuş değil, taze taze getiriliyormuş özel soğutucularla. (Valla ne kadar doğrudur bilemem)

Yarım kilo somon fileto alıyorum yanında salatayla iki kişi bir Gökçe doyuyor (Gökçe bayılıyor bu arada somona :)) Yuvarlak dilim olanlar daha ucuz ama onlar çok kılçıklı o yüzden sevmiyorum.

Güveçte Kuru Fasulye

4/07/2014

Ben Çayeli Usulü fasulyeyle tanışana kadar kuru fasulyeden nefret ederdim. Annem pişirince mecburen bir kaşık yer ama mutlaka surat asardım. Hala da sevmem o çeşit kuru fasulyeyi.

Eski iş yerimin karşısında bir restoran vardı Karadeniz yemekleri yapan (Vezir Sofrası), arkadaşlar sürekli anlatıyordu şurada nefis fasulye yapıyorlar gel gidelim falan diye, yok canım diyordum fasulye ne kadar güzel olabilir ki, yemek için üstüne bir de para mı vericem diyerek bir sene direndim. 

Sonra bir gün bir şekilde gittim, fasulyenin tadına baktım. İyi de dedim bu fasulye değil bambaşka bişey. O günün sonrasındaki hafta sanırım 3 gün gidip fasulye yedim orada, sonrasındaki haftalarda da ömrümce yemediğim kadar fasulyeyi yemişimdir herhalde.

Peki neydi bu fasulyenin sırrı derseniz; bir kere her şeyden önemlisi Erzurum İspir fasulyesi kullanılıyordu. Bilenler bilir bu fasulye hem kolay pişer hem de şeker gibidir. Ama dikkat etmek gerekir, İspir diyerek başka çeşit fasulyeleri satarlar bilmeyene. Diğer sırrı da bol tereyağda güveçte pişirilmesi. Mutlaka bilmediğimiz bir şeyler daha vardır ama ben inat ettim, evde buna yakın bişey yaparım dedim ve yaptım.

Atölye Balkabağı küçük dokunuşlarla hayata renk katıyor...

4/03/2014

Bugün size çok yaratıcı bir kadın girişimciden bahsedicem. Ben kendisini ortak bir dostumuz sayesinde tanıdım. Bir akşam bana telefon edip, bir yeğenim var çok güzel işler yapıyor, bir girip inceler misin yaptıklarını dedi. 

Instagram'da Atölye Balkabağı hesabında paylaşıyormuş herşeyi. O sırada Gökçe'yi uyutuyordum cep telefonumdan hemen girdim hesabına. Gördüklerime hayran kaldım. Tam benim tarzım olan tasarımlar yapıyordu. Ağırlıklı olarak kişiye özel kırlentler yapıyor ama dilerseniz size özel kavanoz etiketlerinden, özel stickerlara kadar her şeyi bulabilirsiniz. Daha önce tanısaydım, Gökçe'nin doğumgünü için çok güzel şeyler yapabilirdik diye düşündüm, kısmet değilmiş. Bir daha ki seneye inşallah.

Bu güzel tasarımları yapan kişi kimdir diyecek olursanız; Seda Hanım 33 yaşında, Yıldız Teknik Ünv. sanat yönetimi mezunu, biri 5,5 yaşında diğeri 4 aylık iki çocuk sahibi bir anne. Ev bütçesine katkı sağlamak ama daha çok kendini ispatlamak için Atölye Balkabağı'nı açmış.