Yayla ya da Yoğurt Çorbası

Önümüzdeki 3 gün çok soğuk olacakmış, öyle diyor meteoroloji, ben de hazır soğuklar gelmişken bir çorba tarifi vereyim dedim.

Yayla çorbası en sevdiğim çorbalardan biridir. Yoğurt çorbası da denilir. Ki biz küçükken öyle derdik kendisine. Annem ne çorbası istersiniz dediğinde cevabım belliydi, mutlaka yoğurt çorbası isterdim. 

İnternette farklı tariflere de rastladım, ama ben annemin usulüyle yapıyorum. Umarım siz de beğenirsiniz.

Teyze Oldum Beeennn :)

Evet biliyorum siz benden anne oldum haberi bekliyorsunuz ama ondan önce teyze oldum ben .  

Hamile olduğum haberini verdiğim yazıda bahsetmiştim kardeşimle aynı dönemler hamile kaldığımızdan. Valla planlı programlı değildi, zaten planlasa denk getiremez insan :) Allah'ın hikmeti işte.

Ben artık 40.haftamın içindeyim normal doğum istediğim için kızımın keyfini bekliyorum, kardeşim sezaryen istediği için 1.Mart'a gün almıştı. Biz de Cuma'yı bekliyorduk heyecanla. Tabii evdeki hesap çarşıya uymuyor her zaman :) 

Sabah kardeşimin telefonuyla uyandım, anladım bir şeyler olduğunu, akşam suyu gelmiş, sancı başlamış. Elif  Bebek 1.Mart'ı beklememeye karar vermiş.Paldır küldür hastaneye gitmişler, hemen sezaryene alınmış ve Elif Hanım hoş gelmiş :) Ben akşam panik yapmıyım diye aramamışlar. Sabah haberim oldu o yüzden.

Birazdan hastaneye gidip yeğenimle tanışıcam, İstanbul'da yaşamanın cilveleri işte, ikimiz ayrı yakalarda olunca sabah  trafiğinde sıkışıp kalmamak için biraz geç çıkayım dedim. Malum ben de uzun uzun arabada oturabilecek durumda değilim. Şu anda heyecanla bekliyorum Elif'i görmeyi.

Ve Elif Bebek sen de aramıza hoş geldin, Allah sana sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin.... Hayat seni hiç üzmesin, hep çok sevdiğin ve seni seven kişiler olsun etrafında... Yakında kuzenin Gökçe de gelecek kısmetse, kardeş gibi birlikte büyüyün inşallah...

İsmine Vuruldum Bu Kitabın: SUFLE

Benim çikolatayla aram yoktur, evde aylarca durur çikolata, aklıma bile gelmez alıp yemek. Zaten canım istediği nadir zamanlarda da bir parça yediğimde tatmin olurum. Amaaa tek bir istisna var ki; çikolatalı sufle. İşte ona dayanamıyorum. hele o içindeki akışkan sıcak çikolata, aman aman.

Durum böyle olunca adı "Sufle" olan bir kitaba kayıtsız kalamadım. Konusuna bakınca hikayelerin mutfakta geçtiğini öğrendim ve hemen alıp okudum :)

Yazar Aslı E.Perker, kitapta 3 metropolden, 3 farklı insanın hayatını anlatıyor. Newyork'da Lilia, Paris'te Marc ve İstanbul'da Ferda. Bu 3 kişinin ortak noktaları, hayatlarında aniden gerçekleşen trajik bir olay sonucu kaçışı mutfakta bulmaları. Onlar hayatlarındaki mutsuzluktan kaçmak için kendilerini mutfağa hapsediyorlar adeta. Ve bir gün hepsi sufle tariflerinden oluşan o kitabı alıyor ve sufleyi doğru şekilde pişirmek için uğraşıyorlar.

Ispanaklı Fırın Köfte

Bu tarifi yapmak aklıma bile gelmezdi belki, bir gün işyerinin yemekhanesinde yemeseydim eğer. Öyle güzel yapmışlardı ki yemeye doyamadım, dedim ki güzel fikirmiş ben de yapmalıyım bunu. Geçen gün evdeki ıspanakla ne yapsam derken aklıma geldi, yaptım ve bence çok da güzel oldu.

Bu arada ıspanak beni çok yoran bir sebze, yıkanması, temizlenmesi, doğranması falan, sonra da koy tencereye ıspanak yemeği yap, beni tatmin etmiyor açıkçası. O yüzden sürekli ıspanağı daha farklı şekillerde değerlendirmenin yollarını arıyorum :) Bu tarif de o açıdan tam istediğim gibi bir tarif.

Siz ıspanak yerine farklı sebzelerle de çeşitlendirebilirsiniz, tamamen damak tadınıza ve hayalgücünüze kalmış.

Popover ya da Muffin Kalıbında Krep

İlk kez Pinterest'te gezerken görmüştüm bu pofudukları. Görünüşlerinden çok lezzetli olacağını düşünmüştüm. Adları popover'mış ve Amerika'lıların kahvaltılarda çok severek yediği bir şeymiş. Ben bir pancake'i bilirdim Amerikan kahvaltılarına özel, bunu daha önce nasıl duymamışım şaşırdım. Aslında çok ilginç bir hamuru yok aynı krep hamuru gibi yapılıp muffin kalıplarında fırında pişiriliyor.

Ne zamandır denemek istiyordum da bir türlü fırsat olmamıştı, doğum iznine çıkınca kahvaltıda kendime bir güzellik yapayım diyerek denedim. Puf puf minik ekmekçik de diyebiliriz bunlara, ben ekmek niyetine yedim, biraz peynirle, biraz balla. Çok da nefis oldu. Kahvaltıda değişik bir şeyler yapmak isteyen herkese tavsiye ederim.

Çok Leziz Bir Film: Toast (Tost)

Eğer sevgili Aylin blogunda anlatmamış olsaydı bu filmden belki de hiç haberim olmayacaktı. Okuduğum zaman mutlaka izlemeliyim dedim. Hem içinde yemek olan filmleri hem de gerçek hayat hikayelerini çok severim, bu filmi seveceğimden emindim. Gerçekten öyle oldu. Çok çok keyifle izledim. Film, İngiliz şef ve yemek yazarı Nigel Slater'ın çocukluk ve gençlik anılarını anlattığı kitaptan uyarlanmış. 

Küçük Nigel'ın annesi yemek pişirmeyi bilmeyen, eve konserve dışında açık hiçbir şey sokmayan bir kadın. Konserveleri ısıtıp yemek diye yediriyor, hatta bazen konserveyi bile ısıtırken yakıp sadece tereyağlı kızarmış ekmeği akşam yemeği diye sunuyor  :) Bununla birlikte nasıl oluyorsa Nigel'ın mutfağa ve yemeklere ilgisi inanılmaz, akşamları yorganın altında gizli gizli yemek kitapları okuyup kendinden geçiyor. Hatta annesiyle birlikte bazı tarifleri deneme cesaretini gösteriyor.

Damla Sakızlı Karnabahar Çorbası

Bugün size hem lezzetli hem farklı bir çorba tarifi vericem. Geçen hafta katıldığımız Becel etkinliğinde yaptık bu çorbayı. Eğer çorba seviyorsanız mutlaka denemelisiniz.

Üzerine de taze kekikli kruton ekleyince tadından yenmez bir hal aldı. Ben sadece çorba yiyerek yaşayabilecek bir insan olduğum için bu çorbaya da bayıldım, damla sakızı çok baskın bir şekilde duyulmuyor ama karnabaharın kokusunu baskılayarak çorbaya hoş bir aroma veriyor.

Becel'le Aşk Dolu Yemekler

8.Şubat itibariyle doğum iznine çıktım, kızım gelene kadar evde olmanın tadını çıkarıyorum. İzne çıktığımın ertesi günü Becel'in davetiyle Doors Akademi'de bir etkinliğe katıldım. Aslında biraz tereddüt ettim yormasam mı kendimi diye ama gitmesem aklım kalacaktı, hem blogger arkadaşlarımla görüşmüş oluruz, hem de güzel yemekler pişirip yeriz diyerek gitmeye karar verdim. 

Becel sayesinde çok keyifli ve lezzetli bir gün geçirdik, kalabalık bir grup vardı, hepimiz birbirimizi şahsen ya da internet üzerinden tanıyorduk, dolayısıyla bir araya gelince muhabbete doyamadık.

Peynirli Patatesli Omlet

Eminim herkesin bir patatesli omlet yapış tarzı vardır, ben sizinle kendi tarifimi paylaşmak istedim. Evlenmeden önce soğan kavurmayı bile bilmiyordum ama daha ilk okuldayken patatesli omlet yaptığımı hatırlıyorum :) Gökçe'nin de en sevdiği hatta tek sevdiği omlet olduğu için bizim evde sık sık pişiyor. Bazen yemek olmadığı zamanlar akşam öğünü için bile yapıyorum. Hem patates hem yumurta hem peynir var içinde daha ne olsun. 

Tıbbi Gerilimin Kraliçesiyle Tanıştım Sonunda

   

Tess Gerritsen, Çin asıllı bir doktor ve yazar. Tıbbi gerilim kitapları çok tutmaya başlayınca dahiliye uzmanı olarak sürdürdüğü başarılı kariyerini bırakıp yazmaya odaklanıyor. Ve tıbbi gerilimin kraliçesi olarak tanınıyor.

Kışa Çok Yakışan Bir İçecek SALEP

Kış gecelerine en çok yakışan içeceklerden biri de salep... Ne zamandır orjinal salep alıp yapmayı düşünüyordum, haftasonu bebeğin eksiklerini tamamlamak için Eminönü'ne geçince Mısır Çarşısı'ndan aldım biraz. Zaten bolca almak ne mümkün, kilosu 250-450 TL arasında değişiyor. Ama gözünüz korkmasın 1 lt su-süt karışımına 1 tatlı kaşığı koyuyorsunuz. Yani epey konsantre bişey.

Harika Filmler İzledim Bu Ara...

Hazır haftasonu gelmişken, son dönem izlediğim filmler hakkında yazayım dedim. Belki siz de ne izlesek diye düşünüyorsunuzdur.  Buyrun size bir kaç öneri;