Top Social

Çentik Kebabı (Çökertme Kebabı)

5/29/2014

Blog tarihimde bir ilk olacak bugünkü tarif, ilk kez kendi yapmadığım bir şeyi ekliycem. 10 gün önce kız kardeşim, doğumgünüm dolayısıyla bizi yemeğe davet etti. Çok özenmiş, farklı bir tarif yapmak istemiş. Sevgili Nilay'ın (Mutfak Sırları) tarifiyle Çentik Kebabı (Çökertme Kebabı veya Bodrum Kebabı diye de biliniyor) yapmış. 


O kadar lezzetliydi ki hepimiz bayıldık. Ben bunu uzunca bir süre fırsat bulup deneyemem ama blogda da paylaşmak istiyorum, o zaman hazır yapılmışı varken fotoğraflarını çekeyim de paylaşayım dedim :) 

Bu arada tarifin en uğraştırıcı bölümü, patateslerin incecik doğranması, kibrit çöpü gibi olacaklar. Gerçekten emek isteyen bir şey. Yemeği yerken hepimiz o kısma takıldık, ya sen bunlarla nasıl uğraştın diye sormadan edemedik :)

Baktığınızda çok detaylı gibi gözükse de, planlı şekilde yapınca çok zor bir tarif değil. Sadece biraz aşaması fazla. Ama misafirlerinizin kalbini fethedeceğine emin olabilirsiniz.

Organik Pazar ve Çilekli Muhallebi

5/26/2014
Çileğe ve çilekli her şeye bayılırım. Ama son dönemde en büyük sıkıntım şöyle mis kokulu lezzetli çilek bulamıyor olmak. Kırmızı görünüyorlar alıyorsunuz, yediğinizde ekşilikten ağzınız kamaşıyor. Şeker dökmeden yemek ne mümkün.

C.tesi günü bizim 2 sokak ötemizde kurulan Üsküdar Ekolojik Pazara gittik Gökçe'yle. Aslında bir ay falan oldu açılalı da benim her c.tesi bir işim çıktı uğrayamadım. Tezgah sahipleri de biraz durgunluktan şikayetçiydiler, sanırım yeterince duyulmadı, o yüzden yazmak istedim belki o civarda oturup ilgilenenler olabilir. Aynı zamanda antikacılar pazarı, hem organik ürün satan hem antika ürün satan tezgahlar var. Öyle büyük bir pazar hayal etmeyin, toplamda 10 tezgah falan ama aradığınız çoğu sebzeyi bulabiliyorsunuz. 

Tavuklu Kavrulmuş Makarna

5/23/2014

Başlı başına bir öğün olacak kadar doyurucu, bir o kadar da lezzetli bir makarna tarifim var bugün. Nisan ayında katıldığım Arbella Makarna etkinliğinde hazırlamıştık, o gün yaptığımız tarifler içinde en beğendiklerimden biriydi. Özellikle makarnanın tavuk suyuyla pişirilmesi ve de kavrulması lezzetini epey artırıyor. Üzerine yoğurt ve sos dökünce de mantıya yakın bir tada ulaşıyor.

Yaz sıcaklarında 3 çeşit yemekle uğraşamam diyenler için ideal bir çözüm, tek çeşitle hem protein hem karbonhidrat alıyorsunuz, üstelik tam buğday makarnası sayesinde uzun süre tok kalıyorsunuz :) 

Minik Gurmeler İçin Ispanaklı Bebek Maması

5/21/2014

Bu aralar içimden pek yazmak gelmiyor, zaten evde mutfağa bile giresim yok, zorla bir şeyler yapıyorum karnımız doysun diye. Dolayısıyla yeni tariflerim de yok yazacak. O yüzden bugün Gökçe için hazırladığım ve onun severek yediği bir mamayı paylaşayım istedim. Blogumu takip eden annelere de fikir verir belki.

Ben bunu geçtiğimiz haftalarda Feyza'nın blogunda görmüştüm, Gökçe değişik şeyler yemeyi seviyor, bir deneyelim dedim, bayıla bayıla yedi. Ondan sonra 2-3 kez daha yaptım. Tadı gerçekten nefis oluyor. Hatta biraz değiştirip kendiniz için bile yapabilirsiniz, üzerinde et veya tavukla çok lezzetli olacaktır, deneyip yazıcam ilerde.

19.Mayıs... Kutlu Olsun Hepimize...

5/19/2014



19.Mayıs.1919 da Atatürk, Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmış ve itilaf devletlerinin işgaline karşı Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. 1938 de bu önemli gün, bir kanunla Gençlik Ve Spor Bayramı olarak kutlanmaya başlamış olup Atatürk bu bayramı Türk Gençliğine armağan etmiştir. 12 Eylül darbesinden sonra "Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır. 

Son zamanlarda bir çok sebepten layıkıyla kutlayamıyoruz ne yazık ki, bu sene ilk kez kabul edilebilir bir sebep var, geçen haftadan beri ciğerimiz yandı hepimizin, böylesi bir yas varken kutlama yapmak zaten düşünülemezdi.

Ben bir kez daha hatırlayalım diye Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni ekliyorum yazının sonuna, her gün daha da anlamlı hale geliyor... Yıllar öncesinden sanki bugünleri görerek seslenmiş gençliğe Atam... Sen rahat uyu Cumhuriyet emin ellerde diyebilseydik keşke, bir kalksan da görsen ne hale getirdiler bıraktığın mirası... Bizde de hata var, sahip çıkamadık gerektiği gibi... Affet bizi affet...

#SOMA

5/15/2014

Fırında Domatesli Peynirli Ekmek

5/13/2014

Pazar günleri ne kadar detaylı hazırlıyorsam kahvaltıları, c.tesi günleri de o kadar geçiştirmeye yönelik oluyor. Evin erkeği c.tesileri yarım gün çalışıyor, dolayısıyla kahvaltıda yalnızım. Ve ancak Gökçe'nin uyuduğu sırada bir şeyler yiyebiliyorum. Uyanık olursa bana rahat vermiyor çünkü, hem kucağıma oturmak hem de yediğime ortak olmak istiyor. O zaman da ben ne yediğimi anlamıyorum. 

Son haftalarda fırında ekmek kızartmaya takmış durumdayım, çok tarifi verilecek bir şey değil belki, eminim herkes fırında kaşarlı ekmek pişiriyordur. Ama ben biraz çeşitlendirdim, kaşarın altında tereyağ ve beyaz peynir de var sizin görmediğiniz. Sonuçta kabukları çıtır, kendisi yumuşak ve lezzetli bir ekmek çıkıyor ortaya. 

Bu haftasonu da tam ekmeklerimi kızarttım, bir iki de fotoğraf çektim Gökçe uyandı, kokuyu almış olmalı, onun üstüne bir de kapı çalmaz mı. Beklediğim kimse de yok, bu kim derken, sürpriz bir kargo geldi. Ama bu sefer bana değil Gökçe'ye :) 

Dolu Dolu Geçen 3 Yıl

5/11/2014

3 yıl önce tam da bugün Merhaba diyerek yazmaya başladım, hiç bir beklentim olmadan. Sadece hayata bir çizik atmak için. Denediğim tarifleri unutmamak için, hoşuma giden kitapları arkadaşlarımla paylaşmak için. 

3 yılın sonunda anladım ki verdiğim en doğru kararlardan biriymiş blog yazma kararı. Ev ve iş arasında sıradanlaşan hayatıma yeni dostluklar, yeni heyecanlar ekledi. Çok ama çok mutlu etti beni.

Yazmak, bir şeyler paylaşmak güzel ama takip eden kimse olmasa yazmanın da anlamı kalmazdı, o yüzden bir kez daha;

Beni takip eden, yazılarımı okuyan, yorum yapan herkese çok çok teşekkür ediyorum.

Anneler Gününüz Kutlu Olsun

5/09/2014

Neredeyse 1,5 yıl oldu anne olalı. Hep derler ya anne olunca anlarsın diye, öyle oluyormuş gerçekten. 
Ne anladın derseniz, anneliğin çok çok zor olduğunu anladım.
Hep kendinden vermen gerektiğini, o minicik sana muhtaç can için canını bile hiçe sayabileceğini anladım.

Uykusuz geceler, yemek yemeye bile fırsat bulamadığın günler, kendin için ayırdığın her saati çocuğunla geçireceğin saatten çaldığın hissi ve vicdan azabıyla savaşman.... Başını alıp gitmek gibi bir seçeneğinin artık olmayışı, her şeyde önce onu düşünmen, her an endişe içinde olman, aklının sürekli onda kalması. 

Makarnalı Sebze Çorbası (Minestrone)

5/08/2014

Geçtiğimiz hafta Arbella Makarnaları'nın workshop'ına katıldığımı anlatmış ve neler yaptığımızı yazmıştım. İşte o gün yaptığımız tariflerden birini, İtalyanlar'ın minestrone çorbasından esinlenilen harika bir çorbayı anlatıcam size. 

Yapacaklarımızın listesine baktığımızda, "ben bu çorbayı yemem herhalde" diye geçirmiştim aklımdan, çünkü içinde sebzeler, makarnalar yüzen bir çorba bana çok da lezzetli olacak gibi gelmemişti. Ahh benim bu ön yargılarım ahh. Tabii ki yine yanıldım. O gün yaptığımız tarifler içinde en sevdiğim de bu oldu. Bir kase içtim daha da içerdim :)

Siz de benim gibi düşünenlerdenseniz ön yargılarınızı bir kenara bırakıp deneyin bu tarifi, belki de seversiniz. İçindeki sebzeler sayesinde vitaminli, tam buğday unlu makarna sayesinde doyurucu bir çorba oluyor.

Zeytinyağlı Pirinçli Enginar Yemeği

5/06/2014

Tariflerde genellikle çanak şeklinde kullanılır enginar, ben de daha önce öyle bir tarif vermiştim. Bir gün anneannemde dilimlenmiş şekilde, garnitürlü halini yiyince favorim kesinlikle bu oldu. Aslında iki tarifte de kullanılan malzemeler aynı, ama bu şekilde enginar ve malzemeler daha bir iç içe geçiyor ve çok lezzetli oluyor. 

Sezonu açıldığından beri her hafta enginar alıyorum pazardan, bir hafta çanak şeklinde bir hafta dilimlenmiş şekilde pişiriyorum. Geçenlerde değişiklik olsun diye peynirli pişirdim ama enginarın sıcak halini hiç sevmedim. Ömür boyu bu iki tarifle yapıp yemeye karar verdim :) Enginar sevmiyor olsanız da bu şekliyle bir deneyin, gerçekten lokum gibi oluyor.