Bebek Oyalayıcı Alet Edevat

Gökçe'nin 1 yaşına bir ay kaldı, bu bir senede bizim evden neler geldi neler geçti, ana kucağından, yürütece, salıncaktan bisiklete ne ararsanız var. Ben bir bebeği oyalamanın bu kadar zor olacağını düşünmezdim, Gökçe biraz, normalden çabuk sıkılan ve de çok hareketli bir bebekti, o yüzden bizim için daha da zorlu geçti.

En büyük şansımız, benden 1-2 sene önce doğum yapan arkadaşlarımız vardı ve onlardan çok şey geldi, normalde almayacağımız şeyleri de deneme fırsatı bulduk bu sayede. Belki siz de bu ürünlerle ilgili fikir almak istersiniz diye deneyimlerimizi yazmak istedim.

Kuru Domatesli Peynirli Muffin

Fotoğraftaki kekleri görüp, tarifine bakayım diyenler, önceden uyarayım bu tatlı değil tuzlu bir kek. İş arkadaşlarıma ikram ederken peynirli muffin dememe rağmen, her yiyen aaa bu tuzluymuş dedi de, o yüzden belirteyim istedim :)) Nedense kek denildiğinde herkesin algısı tatlı oluyor, oysaki daha önce paylaştığım peynirli dereotlu keke de bayılırım ben.

Gurme212 den aldığım kurutulmuş domateslerle tuzlu bir kek yapma niyetim vardı ne zamandır da hangi tarifi kullansam karar veremiyordum. Sonunda rahmetli Arman Kırım'ın bir dönem Hürriyet Gazetesinde yazdığı birbirinden harika tariflerden birini aldım, biraz değiştirerek uyguladım. Sonuç hayal ettiğim gibiydi. Hele ki eriyip içinden taşan kaşar peynir beni benden aldı :)

Ispanak Kullanmadan Ispanaklı Fırın Makarna :)

Geçtiğimiz ay Gökçe için Makarna Lütfen'den bir koli dolusu makarna aldım, karışık sebzelisi, ıspanaklısı, pırasalısı, ne ararsanız vardı. Doktorumuz 10.ay muayenesinde yavaş yavaş makarna, pilav yiyebilir demişti ya, ben de sanki çocuk bir oturuşta bir tabak yiyecekmiş gibi sipariş vermişim :) Aslında bir yandan iç sesimin esiri olmuştum, sen ver siparişi Gökçe yiyemez ama siz yersiniz diyordu :)

Geçtiğimiz gün ıspanaklı pırasalı olanı açtım yarısını haşladım, azıcık Gökçe'ye yedirdim kalanı ben yedim. Şöyle söyliyim, hafiften bir ıspanak tadı geliyor ve makarnaya lezzet veriyor ama asla rahatsız edecek kadar hissedilmiyor. Ve üzerine peynirle veya yoğurtla nefis oluyordu. Ben her türlü yedim.

Daha sonra, ya buna peynir çok yakıştı ben bunu fırın makarna şeklinde bir deniyeyim çok güzel olacak hissediyorum dedim ve denedim. Gerçekten güzel oldu. En güzeli de ıspanağı yıka temizle, doğra, kavur falan diye saatlerce ıspanakla uğraşmıyorsunuz çünkü yapılmışı var elinizde :) İçine sadece peynir ve beşamel sos ekleyerek nefis ıspanaklı fırın makarna yapıyorsunuz.

Muratbey Peynir ile Sağlıklı Yaşam Buluşması

Yeni yılın ilk etkinlik daveti ay başında Muratbey Peynirleri'nden geldi, ben de seve seve kabul ettim. Bundan sonra düzenli hale getirecekleri "Sıradışı Peynirlerle Sağlıklı Yaşam Buluşması"nın ilkiydi bu. Özellikle çocuk beslenmesi konusunda konuşulacağını belirttikleri için daha da bir heyecanlandım.

Etkinlik günü hava öyle güzeldi ki, vapura atladım ve boğaz havasını içime çekerek karşıya geçtim, Swissotel'e vardığımda güleryüzlü Muratbey ekibi tarafından karşılandım, diğer blogger arkadaşlarla sohbet edip toplantı salonuna geçtiğimizde masalardaki birbirinden zevkli peynir sunumlarını hayranlıkla izledik, hangisinin fotoğrafını çekeceğimizi şaşırdık :)

Önce Gülnur Uluğ Elbistanlıoğlu Muratbey'in yeni dönem projelerini bizimle paylaştı daha sonra Prof.Dr.Muazzez Garipağaoğlu yaptığı sunumla beslenme üzerine çok güzel bilgiler verdi, aynı zamanda peynirin çocuk gelişimi için faydalarını da anlattı.

İyi et, iyi gelecek

Et alışverişinde en önemli faktör güven. İçimiz rahat et yiyebilmemiz için, etin sağlıklı, güvenilir, iyi et olduğundan emin olmalıyız.

Migros da bunun önemini bilen bir marka olarak, eti en güvenli şekilde bizlere sunmak için büyük yatırımlar yapmış. Türkiye’nin en büyük et üretim tesisini açmış, burada yüzlerce kişilik uzman kadrosu sağlıklı, kaliteli, güvenilir eti bizlerle buluşturmak için çalışıyor.

Jöleli ve Kekli Muhallebi

Size bugün çok değişik bir tarif veremiyorum ama daha önce denediğim bir fikri paylaşıcam. Bu ara işlerimin yoğunluğundan dolayı kafayı toparlayamıyorum. Bir de Gökçe'nin birinci yaşına bir ay kaldı, onunla ilgili telaşlarım var. 

Deneyip sizinle paylaşmak için sabırsızlandığım bir kaç tarif var aslında ama mutfağa girmem için Gökçe'nin uyuması gerekiyor, çünkü hanımefendi tam bir mutfak kuşu oldu. Beni mutfakta yakalayınca oyunu falan bırakıp paçamdan çekmeye başlıyor. Al beni kucağına ben de bakıcam demek istiyor :) Tek kolumda Gökçe, diğer elimle yemek karıştırmaya uğraşıyorum. Gökçe pür dikkat ve büyük keyifle beni izliyor :) Sol kolum yakında kullanılmaz hale gelecek, o yüzden mümkün olduğunca o uyanıkken mutfaktan uzak duruyorum.

İşte durum bundan ibaret... Aşağıdaki tatlıyı epey zaman önce yapmıştım, evde limonlu haşhaşlı kek vardı, son üç dört dilim kalmış, bayatlamış ve kimse yemek istemiyordu. Atacak değilim ya değerlendireyim bunu dedim.

Gordon Ramsay Usulü Çırpılmış Yumurta

Çırpılmış yumurtanın da tarifi mi olur demeyin, bunca yıldır yumurtanın her çeşidini yaparım, böyle denemek aklıma gelmemişti. Normalde nasıl olur çırpılmış yumurta, bir kasede yumurtayı iyice çırpar yağlanmış tavaya dökersiniz di mi? Yok bu sefer öyle yapmıyor, biraz farklı bir yorum katıyoruz :)

Ben bu tarifi Gurme Mutfak Hikayeleri'nden aldım, o da Gordon Ramsay'in youtube'daki videosunda izlemiş. Sonuçta ipeksi kıvamda bir yumurta elde ediyoruz. Benim hoşuma gitti. Haftasonu da gelmişken belki denemek istersiniz.

Gerilimin Hakkını Veren Bir Film: Prisoners

Blogumu yeni takip etmeye başlayanlar bilmezler belki, ben bir zamanlar izlediğim filmleri ve okuduğum kitapları da paylaşıyordum buralarda. Son film yazımın üstünden 10 ay geçmiş :) İzleyemeyince yorum da yazılamıyor tabii.

Yeni çocuğu olmuş arkadaşların, film izlemeyeli aylar oldu serzenişlerine tuhaf tuhaf bakar içimden de nolacak ki çocuk uyuyunca aç izle derdim. Öyle olmuyormuş maalesef, çocuk uyuyunca (uyursa tabii) yapılacak son şeylerden biri oluyormuş film izlemek. Zaten öyle yorgun olunuyormuş ki, film koysan da ilk yarım saatte uyumak garantiymiş :) Gökçe artık 10 aylık oldu, uykusu biraz daha düzene girdi de, yeni yeni başladık tekrar film izlemeye. 

Mis Gibi Portakal Kokan Yumuşacık Bir Kek

Bazen bir tarife kafayı takıyorum, istediğim sonuca ulaşana kadar da vazgeçmiyorum. Bir süredir, yumuşacık hatta mümkünse ıslak portakallı kek yapmaya takmıştım. Denediğim bir kaç tarif başarısızlıkla sonuçlanınca, neredeyse denemekten vazgeçiyordum ki bu tarifi gördüm. İçimden bir ses işte budur dedi. 

C.tesi bizde kızlar buluşması vardı, kızlar derken Gökçe ve arkadaşlarından bahsediyorum :)) Bizim bir arkadaş grubumuz var 4 kişilik, eşlerimiz de çocukluk arkadaşı. Ve hepimiz aynı mahallede oturuyoruz. Birimizin iki kızı var diğerlerinde birer kız. Yaşları da birbirine yakın, beşi bir yerde diyoruz onlara. Gökçe en minikleri ama diğerlerine uyum sağladı bile. Biz kızlarla hemen her c.tesi bir araya geliyoruz, çocuklar birbiriyle oynarken biz de çay partisi yapıyoruz.

Balık Kokoreç Dürüm

Geçtiğimiz haftalarda Chef's Table'da Cookplus'ın davetlisi olarak katıldığımız etkinlikten bahsetmiştim, işte o etkinlikte yaptığımız tariflerin içinde en severek yediğim balık kokoreç oldu. Üstelik etkinliğin en başında yaptık ve ben kahvaltıda fazlaca yediğim için henüz acıkmamıştım bile, o kadar lezzetliydi ki iki minik dürümü de mideye indirdim :)

Mutfak okullarında öğrendiğimiz her tarif evde uygulamaya müsait olmuyor, bazen çok farklı bir tat oluyor, evdekilerin beğeneceğinden şüphe ediyorum, bazen yapması çok uğraştırıcı oluyor, ki benim gibi zamanla yarışan biri için yemeğe uzun vakit ayırmak çok zor, bazen de öyle malzemeler kullanılıyor ki istediğim an elimin altında bulunmuyor.

Ama balık kokoreç hem yapması pratik, hem balık seven herkesin çok beğeneceği bir tarif, hem de malzemeler her evde bulunan cinsten. Dolayısıyla arada bir evde yapılacak yemeklerden biri oldu kendisi.