Top Social

Uçurtma Avcısı...

7/31/2012
Yanlış hatırlamıyorsam 2007 yılıydı Uçurtma Avcısı (The Kite Runner) adlı filmi izlediğimde. Hakkında pek de bir fikrim yoktu, bir şekilde elime geçmişti... Çok etkileyici insanı altüst eden bir filmdi. İkinci kez izlemeyi içimin kaldırmadığı filmler vardır benim (The Green Mile, One Flew Over The Cuckoo's Nest gibi) Bu film de onlardan biriydi işte.

Sonra öğrendim ki aslında bu film Khaled Hosseini adlı Afgan yazarın dünya çapında çok satan kitabından uyarlanmış bir filmmiş. Ben nasılsa filmini izledim diyerek uzunca bir süre kitabını okumayı düşünmedim. Sonra yazarın "Bin Muhteşem Güneş" kitabını okudum ve şurada anlattığım üzere kitaba bayıldım. Yazarın anlatımı da çok etkileyici ve sürükleyiciydi. 

Ve ondan sonra Uçurtma Avcısını da mutlaka okumam gerektiğine karar verdim. Filmde detayına inilemeyen çok nokta var, Afganistan ve tarihi hakkında bilginiz yoksa film biraz havada kalıyor. Dolayısıyla kitap bu açıdan çok tatmin edici oldu.

Gelelim konusuna (kitabı okumamış olanlar için kilit bir şey söylemiycem); 

Damla Sakızlı Fırın Sütlaç

7/24/2012
fırın sütlaç


Son zamanlarda mutfakla pek aram yok, o yüzden sizinle yeni tarifler paylaşamadım. Geçen gün fotoğraflarımı karıştırırken kışın ilk kez denediğim ve sonucu mükemmel olan fırın sütlacın fotoğraflarını gördüm. Arada kaynamış, bloga yazmayı unutmuşum.

Geçen yaz yaptığımız Karadeniz seyahatinde hemen hergün bayılarak yediğim sütlacı bir de evde denemek istemiştim. Tabii ki o yörede yetişen ürünlerle yapılan sütlacın tadını yakalamak mümkün değildi ama yine de gayet lezzetli oldu.

Uzun araştırmalar sonucu, en aklıma yatan tarif sevgili Devletşah'ın tarifiydi aynen denedim, aşağıdaki ölçülerde yapıldığında küçük güveç kaplarında 6 tane çıkıyor.

Revize: 20.Temmuz.2022 tarihinde ölçüler ve fotoğraf güncellenmiştir. Yeni ölçülerde tadı biraz daha artırıldı kıvamı daha akışkan oldu.

Tatil Notları - Eski ve Yeni Foça

7/18/2012

Foça'nın çocukluk anılarımda farklı bir yeri vardır... Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen 11 yaşımızdan ünv.zamanına kadar yapışık ikiz gibi gezdiğimiz canım arkadaşım Pınar'la yazları ayrılmak zorunda kalırdık bir süreliğine, onlar İzmir'liydi yazın o tarafa giderlerdi. Yine bir yaz tatilinde, bir kartpostal göndermişti Foça'dan. Üzerinde fok balığı resmi ve Foça'nın manzarası vardı. İlk kez o zaman duymuştum adını, nerede olduğunu bile bilmiyordum. O zamandan beri hep aklımdaydı Foça, bir gün ben de gidip görsem diye. Geçen aylarda eski kutuları karıştırırken o kartpostalı gördüm, Pınar'ın ünv.zamanı İzmir'den yolladığı bir kaç mektupla birlikte. Şimdiki hızla tüketilen maillerin yanında ne kadar güzel, ne kadar gerçekti mektuplar...

Yıllar sonra bu yaz tatilinde kısmet oldu Foça'ya gitmek. Tatille ilgili ilk yazımı şurada yazmıştım, Ayvalık ve Cunda hakkındaydı. 10 gün boyunca Sarımsaklı'da bir otelde kalmakla birlikte civarda ne kadar gidilecek yer varsa gitmeye çalıştık. Her gün farklı bir kumsalda hatta bazen günde 2 farklı kumsalda denize girdik. Değişik yerlerde gün batımını izledik. İşte gittiğimiz yerlerden biri de Foça'ydı. Buyrun anlatıyorum;

Fırında Peynirli Yumurtalı Ekmek

7/12/2012
fırında yumurtalı ekmek

Kahvaltı en sevdiğim öğün olmasına rağmen, çalışan bir insan olarak hafta içi maalesef tostla poğaçayla geçiştirmek zorunda kalıyorum. Böyle olunca haftasonları kahvaltılara daha bir özeniyorum. Şu da olsun bu da olsun derken bazen ipin ucu kaçıyor :)

Geçtiğimiz C.tesi bir kaç dilim bayat ekmek gözüme çarptı, ne yapsam diye düşünürken epeydir fırında yumurtalı ekmek yapmadığımı farkettim. Annem yapardı biz küçükken, peynir, dereotu falan koyardı nefis olurdu. Ben de evde ne varsa karıştırayım dedim. Çok lezzetli oldu. Siz de kendi isteğinize göre çeşitlendirebilirsiniz.

Güneş Kremlerindeki Tehlike ve ACTIVAR Hakkında

7/09/2012
Geçtiğimiz günlerde benim için çok aydınlatıcı bir toplantıya katıldım. İlk davet aldığımda sıradan bir cilt ürününün sıradan bir tanıtım toplantısı olduğunu düşünmüştüm. Hatta gitmekle gitmemek arasında kararsızdım. Sonra dedim ki kaybedecek bir şey yok, gidelim bakalım neler anlatacaklar. İyi ki de böyle bir karar vermişim. Bir çok şeye özellikle de güneş koruyucularına bakışım tamamen değişti.

Öncelikle ürünle ilgili bilgi vermeden önce, daha önemli bir kaç şeyden bahsetmek istiyorum, hem o gün Dr.Yaman Er tarafından paylaşılan hem de sonrasında internetten yaptığım araştırmalar sonucu ulaştığım bilgileri biraz toparladım.
  • Son yıllarda en çok konuşulan, sürekli gözümüze sokulan konulardan biri güneşin ne kadar zararlı olduğu, kışın bile güneşe çıkarken UV korumalı kremler kullanmamız gerektiği, bebeklere 50 faktör ve üstü kremler sürmemizin uygun olacağı v.s. Ama maalesef hiç kimse bu ürünlerin içindeki kimyasalların vücudumuza ne şekilde zarar vereceğinden bahsetmiyor. 
  • Bir Akdeniz ülkesi olmakla birlikte ne yazık ki D vitamini eksikliğinin çok sık görüldüğü ve son yıllarda hızla arttığı bir ülke Türkiye. Güneşten kaçarak ve yüksek faktörlü ürünler kullanarak vücudun güneşten aldığı, çok ihtiyacımız olan D vitaminini alma şansımız da kalmıyor. (Burada konu hakkında bir yazı var)

Tatil Notları - Ayvalık ve Cunda

7/05/2012

Hayatımda hiç bir zaman önceden planlayıp, aylar öncesinden rezervasyonlar yaptırıp tatile çıkamadım. Benim tatil havasına girmem için önce güneşi görmem lazım, tenimde yakıcılığını hissetmem lazım. İşte o zaman, gidelim buralardan, bir sahil kenarına atalım kendimizi moduna giriyorum.

Bu sene de farklı olmadı, hatta iznimizi ayarladığımızda bile tam belli değildi planımız :) Bir kaç seçenek vardı kafamızda ama çok net değildi hiçbir şey. Sonunda uzun zamandır görmek istediğimiz Ayvalık tarafına gitmeye karar verdik. Yakın olduğu için arabayla gidebilecek, böylece etraftaki her yeri de gezecektik.

17.Haziran Pazar sabahı planladığımız gibi 8:00 de yola koyulduk. Planımız Eskihisar-Topçular feribotuyla karşıya geçip oradan da Bursa-Balıkesir üzerinden Sarımsaklı'ya varmaktı. Toplamda 410 km yolumuz vardı, büyük bir aksilikle karşılaşmadan saat 15:00 civarında varış noktamıza ulaştık :)

Omleti bir de böyle deneyin

7/02/2012

Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim, yumurta hayatımın vazgeçilmezlerinden biridir. O kadar severim ki, her gün yesem bıkmam. 

Geçenlerde omlet yaparken ufak bir değişiklikle çok güzel bir sonuç elde ettim. Ve bunca zaman neden düşünemedim diye kendime kızdım. Belki sizin bildiğiniz bir şeydir, ama benim gibi daha önce düşünemeyenler için, bir de bunu deneyin demek istedim.