Bundan 15-16 yıl önce, alt katımızda biri Amerikalı (Iowa) diğeri Kanadalı karı koca komşularımız vardı. Ne sebepten olduğu bilinmez, İstanbul'da yaşamaya başlamışlardı, Türkçe bilmiyorlardı, kursa gidiyorlardı öğrenmek için. Ben o dönem üniversitedeydim, 8 yıllık ingilizcem vardı ve fakat daha önce hiç anadili ingilizce olan biriyle konuşmamıştım, benim için bulunmaz nimettiler.
Zamanla harika bir komşuluk ve dostluğa dönüştü ilişkimiz, biz onlara mercimek çorbası, hamsi tava indiriyorduk, onlar bize pumpkin pie (balkabaklı pasta), chocolate chip cookie (çikolatalı kurabiye). Biz Türkçe derslerine yardım ediyorduk, onlar da benim ingilizce pratik yapmamı sağlıyorlardı. 2 yıllık dostluğun ardından, taşındıkları gün koskoca adam iki gözü iki çeşme ağlamıştı hiç unutmam.
Evlendikten sonra Joyce'tan bir kaç tarifini alıp denemiştim. Ama o zaman tecrübesiz halimle yaptığım çikolatalı kurabiye, tepsiye tamamen yayılmıştı da kopararak yemiştim :)) O günden sonra da denemeye cesaret edememiştim, çünkü araştırdığım kadarıyla aslında pek de kolay bir şey değildi kıvamını tutturmak.