Top Social

Yılbaşına Özel Brownie Ağaçları

12/15/2016

2016'nın bitmesine 15 gün kaldı... Geçtiğimiz yıl bu zamanları hatırlıyorum da 2015 bir an önce bitsin, yeni yıl mutluluk getirsin diye dua ediyorduk. Maalesef 2016 çok daha büyük acılarla geldi. Yine hepimizin dilinde dualar, bir umut belki 2017 daha iyi olur diyoruz. Olur mu ki acaba, bilmiyorum, umudum da kalmadı pek. Yine de hayat devam ediyor ve umut olmadan yaşanmıyor. 

Ben evde televizyon açmayarak biraz olsun ruh sağlığımı korumaya çalışıyorum, olan bitenlere sonsuz üzülüyorum ama evde daha hayatın başında, her şeyden habersiz bir minik olunca, insan kendini toparlamak zorunda kalıyor... Yüzünüze bakıp, en ufak üzüntüyü anlayıp "anne neden üzgünsün" diye sorunca bir de, insan ne dese bilemiyor...

İşte böyle zamanlarda benim terapi alanım mutfak, Gökçe'yle birlikte bir kek karıştırıp fırına atınca, etrafa mis kokular yayılınca azıcık da olsa uzaklaşıyorum gündemden...

Fıstık Ezmeli ve Muzlu Muffin

12/06/2016

Bu ara sık sık muffin pişiriyoruz evde, ben işten dönünce Gökçe "Anne canım kek çekiyor, yapsak mı" diye başlıyor. Ben biliyorum ki canı kek çekmiyor da aslında kek yapmak istiyor :)) Eh peki diyorum hadi yapalım, bu arada kekten kastı muffin, özellikle de muzlu muffin. Çünkü muzları ezmek hoşuna gidiyor. 

Geçen Cuma gecesi, ertesi gün gelecek olan arkadaşım ve kızı için muffin yapmak üzere mutfağa girdik, sürekli muzlu muffin yapmaktan da sıkılmıştım, bu sefer fıstık ezmeli yapalım dedik. 

Gökçe bir ara fıstık ezmesini çok seviyordu, hatta ben Calve'nin şekersiz olanını alıyordum, onu bile kaşık kaşık yiyordu :)) Sonra markette görüp Gold'unkini de almışız, evde iki kavanoz fıstık ezmesi vardı ve Gökçe de eskisi kadar çok yemeyince bir şekilde tüketmek gerekti. Keklerde, kurabiyelerde kullanmak bence en güzel yöntemdi.

Hayatımı Değiştiren Yöntem: Konmari

11/16/2016

Siz de zaman zaman evinizdeki eşyaların içinde boğulduğunuzu hissediyor musunuz? Ne kadar toplarsanız toplayın sürekli dağılan bir evde yaşamaktan sıkıldınız mı? O instagramda gördüğünüz düzenli, tablo gibi evleri içten içe kıskandığınız oldu mu? Eğer evet diyorsanız sizin de Marie Kondo ile tanışma zamanınız gelmiş demektir :)

1 ay kadar önceydi sanırım, Devletşah yere yığılmış bir sürü giysinin fotoğrafını paylaşmış, ne ki bu diye altındaki yazıyı okuduğumda Konmari diye bir metod'dan bahsediyordu. Normalde bakıp geçerdim belki ama bir şey dürttü beni, google'a konmari yazdım ve karşıma çıkan sayfalara dalıp gittim. Çok etkilenmiştim. Daha önce nasıl duymadım diye de şaşırdım açıkçası.

Siz de benim gibi ilk kez duyuyorsanız sizi daha fazla merakta bırakmadan kısaca Konmari nedir bahsedeyim.

Portakallı Kakaolu Muffin

11/11/2016

Kışın gelmesiyle birlikte, mutfaktan her cumartesi kek kokuları yükselmeye başladı. Balkabaklı kekler, portakallı muffinler, tam da kışı hatırlatan kokular değil mi zaten... 

Geçtiğimiz haftasonu kızkardeşim ve yeğenim gelince, çayın yanına hemen bir kek yapalım dedik. Gökçe kakaolu kekleri daha çok sevdiği için kakolu yapmaya karar verdim, ama sırf kakaolu olmasın istedim, baktım meyve olarak portakal var, tamam dedim kakaolu portakallı muffin yapalım o zaman. 

Bizim evde tarifler genellikle, o anda bulunan malzemelere göre çıkıyor, portakal olmasa belki elmalı bir kek yapacaktık :) 

Gökçe'nin Filmleri (Sevdiğimiz Animasyon Filmler)

11/10/2016

Uzun zamandır takipçim olanlar bilirler eskiden sık sık izlediğim filmlerle ilgili yazılar yazardım. Gökçe doğduktan sonra bu yazılar yok denecek kadar azaldı, çünkü film izlemek için kesintisiz kendime ait 2,5 saat yaratmak epey güçleşti :) Arada boşluk bulduğumda da, daha kısa olduğu için yabancı dizileri tercih ediyorum. 

Bununla birlikte, Gökçe 2 yaşına geldikten sonra animasyon film arşivim epey genişledi, ben bazı alışkanlıkların çocukluktan başlayarak edinildiğine inanıyorum, kitap okumak, film izlemek gibi. Ve Gökçe'nin de film kültürü olsun çabasındayım. O yüzden bol bol yeni animasyonlarla tanıştırıyorum onu.

Bu yazıyla hem diğer annelere fikir vermek hem de Gökçe'ye bir anı bırakmak istedim. 2 senede izlediği filmleri yazdım. Siz de yorumlarda çocuklarınızın sevdiği animasyonları ve önerilerinizi paylaşırsanız çok mutlu oluruz.

Düdüklü Tencerede Kuskus Risotto

10/26/2016

Dün yazdığım yazıda Refika'nın mutfağında gerçekleşen Koroplast workshop'ından bahsetmiş ve hepimizin favorisi kuskus risottonun tarifini vereceğimi söylemiştim.

Daha önce bir kez Chef's Table'da bir workshopta gerçek risotto yapmışlığım vardı ve hatırladığım epey meşakkatli bir iş olduğuydu :) Dolayısıyla kuskus risottonun bu kadar pratik ve aynı şekilde lezzetli oluşu çok hoşuma gitti. 

Bu arada tarifte düdüklü tencere kullanılıyor, düdüklü kullanmıyorum diyorsanız nasıl yapılır bir fikrim yok, ama belki bahaneyle düdüklü kullanmaya başlarsınız. Ben düdüklü tencere olmasa ne yapardım bilmiyorum, çalışıyorsanız işten gelip yarım saatte nohut, kuşbaşı et, kurufasulye pişirebilmek düdüklü tencere olmadan neredeyse imkansız.

Şimdi sözü daha fazla uzatmıyor ve Refika'nın tarifini birebir kendi cümleleriyle aşağıya kopyalıyorum. Umarım dener ve beğenirsiniz, sonuçlarını instagramda @ozgeninoltasi hesabımı etiketleyerek paylaşırsanız çok sevinirim.

Refika'nın Mutfağında Koroplast'la Buluştuk

10/25/2016

Çok sevdiğim bir etkinliğe katıldığım zaman, blogda yazmakta hep gecikiyorum, çünkü ne yazarsam yazayım duygularımı tam ifade edemeyeceğimi düşünüyorum. İşte Refika'nın Mutfağı'ndaki Koroplast buluşmasına katılalı da tam 1 ay olmuş, ben hala nasıl yazsam, ne anlatsam diye düşünmekten bir şey yazamamışım :)

Bu etkinlik için davet geldiğinde çok heyecanlanmıştım, Refika'yla bir türlü tanışamamış olduğuma üzülüyordum ve bir gün inşallah tanışıcam diyordum, işte o yüzden de haftaiçi olmasına rağmen iznimi kullanıp katıldım. Üstelik Koroplast markası bizim evin vazgeçilmezlerinden olduğu için daha da anlamlı bir buluşma olacaktı. Bu arada reklam falan değil, gerçekten buzdolabı poşeti, fırın kağıdı falan alacaksam başka bir marka alamıyorum, bir çeşit marka bağımlılığım var.

Ispanaklı Pankek

10/21/2016

Pazar kahvaltılarını çok seviyorum... Hazırlamak için 1 saat uğraşıp 10 dakikada silip süpürsek de yine de seviyorum :) 

Birçok aile gibi bizim de ailece sofraya oturduğumuz tek kahvaltı Pazar kahvaltısı, o yüzden aklıma ne gelirse yapıyorum, pankek, omlet, fırında ekmek, sucuk v.s. Ama %90 ında pankek mutlaka oluyor, çünkü Gökçe yumurta veya omletini yiyince, ardından tahin pekmezle pankek yemeyi seviyor. Ee anneler ne için var, çocuklarını mutlu etmek için değil mi:)))

Döküm Tavada Yeşil Soslu Bonfile

10/12/2016

Bundan yaklaşık 4 sene önce et mühürleme ile ilgili bir yazı yazdım blogda. O günden beri en çok okunan yazı oldu. Hala da okunmaya devam ediyor. Çünkü hepimiz evde yumuşacık ve lezzetli etler pişirmek istiyoruz ki aslında bir kaç şeye dikkat edince hiç de o kadar zor değil.

İyi et pişirmek için önce iyi bir et almanız lazım. Dolayısıyla bir kasabınız olmalı. Marketlerden aldığım etlerden çok memnun kalmadığım için, uzun zamandır aynı kasaptan alışveriş yapıyorum. Eğer et pişirmek konusunda çok tecrübeniz yoksa ve işi şansa bırakmak istemiyorsanız, bonfile alın. Hem yumuşacık, hem çabuk pişiyor hem de çok lezzetli. Yağı falan da yok löp löp yiyorsunuz.

İyi et pişirmek için ikinci olmazsa olmazınız döküm tava. Döküm tavam yok seramikte yapayım, granitte de olur belki diyorsanız, üzgünüm olmuyor. Sık sık et yapıyorsanız ve gerçekten iyi et yemek istiyorsanız, böyle bir yatırım yapmanız şart. Çünkü ben de aynı yollardan geçtim, teflonda falan yaptım, hatta oldu sandım ama döküm kullanmaya başlayınca olmadığını anladım.

Çilek Dolgulu Minik Pastalar

10/06/2016

Ve güzelim yaz sona erdi, sonbahar tüm heybetiyle kapıya dayandı, sonbaharla birlikte bizim evde daha sık kek pişmeye başladı. Sizi bilmem ama ben kasvetli havalarda içimdeki kek pişirme isteğine engel olamıyorum :) Yani demem o ki, değişik kek denemelerine hazır olun.

Uzun zaman önce aldığım Tchibo kek kalıplarımda içi dolgulu kek yapmak istiyordum, bu kalıpta pişecek, çok puf puf olup dağılmayacak bir kek tarifi arıyordum. Çok sevdiğim ve yaptığı her şeyi hayranlıkla izlediğim Bulut Ağacı blogunun yazarı Dilek sayesinde aradığımı buldum. O da aynı kalıpları kullanarak benim hayal ettiğim gibi dolgulu kek yapmış. Hemen kolları sıvayıp denedim. Görüntüsü onunki kadar şahane değildi ama lezzeti 10 numara oldu.

Muzlu Fıstık Ezmeli Kurabiye

9/27/2016

Geçtiğimiz haftasonu, masanın üzerinde 2 tane yumuşamaya başlamış muzu görünce bunları değerlendireyim dedim. Tabii ki ilk aklıma gelen, her zaman yaptığım, vazgeçilmezim muzlu muffindi ama bu sefer farklı bir şey yapmak istedim. Amerikan bloglarında sıklıkla karşılaştığım muzlu, fıstık ezmeli kurabiyeyi denemeye karar verdim, epeyce araştırdıktan sonra bu tarife karar verdim.

Yapmaya başladığımda tadının nasıl olacağını hayal edemiyordum, fıstık ezmesini bir kurabiyede hiç kullanmamıştım daha önce, sonuç gayet güzel oldu. Alttan alta fıstık ezmesinin tadını alıyorsunuz ama, asıl mis gibi muz kokulu bir kurabiye oluyor. 

Kabak Mücver

9/20/2016

Kabak mücver sever misiniz? Ben bayılırım... Ama geçen haftaya kadar yapamıyordum. Bir kere geçen sene denemiştim, kıvamının ne olması gerektiğini bilmediğim için de çok sert yapmışım sanırım, tavaya çok yayamadım dolayısıyla içi pişmedi. Bir daha da denemeye cesaret edemedim, çünkü kabak su salan bir sebze olduğu için un ayarını tutturmak zor olabiliyor. Annem çok güzel yapar ama o da göz kararı un diye tarif veriyor hiç yapamıyorum :) 

Neyse, geçen haftasonu canım feci şekilde mücver istedi, yabancı bir blogda kabak kızartması diye tam da bizim mücverin tarifini görmüştüm, üstelik unu da ölçülü vermiş, denemeye karar verdim. Sen git bizim mücver tarifini elin amerikalısından al, olacak iş değil di mi :))) Ama ben tabii ki kendi yorumumu kattım. Sadece kıvamını anlamak adına onun ölçülerini kullandım. Ve sonuç tam da istediğim gibi oldu, hatta sonra anneme de yapıp yedirdim, ondan da geçer not aldı.

Savoyer Bisküvi Hamurundan Pankek Pasta

9/08/2016

Önceki gün, halk arasında kedidili bisküvi olarak da bilinen savoyer bisküvi tarifi vermiştim. İşte bugün vereceğim tarif de savoyer hamuru arta kalınca bir anda uydurduğum bir pasta :) 

Şöyle ki; bisküvi yapmak için, hamuru iki tepsiye paylaştırdım, geriye biraz hamur kaldı, şimdi 3-4 bisküvi için bir tepsi daha fırına vermeyeyim dedim, tam atmak üzereydim ki aa kıvamı pankeke çok benziyor diye düşündüm ve o anda aklımda bu pastacık belirdi. Denemeye değer diyerek işe giriştim :)

Sırf bunu yapmak için savoyer hamuru yapmakla uğraşılmaz ama eğer bisküvi yaparken hamur artarsa yan ürün olarak bu şekilde değerlendirebilirsiniz:) Bu arada ben savoyer yaparken limon kabuğu ve limon suyu kullandığım için limon aromalı oldu pankekler, dolayısıyla yaban mersini ile çok yakıştı. 

Savoyer Bisküvi (Tiramisu Bisküvisi)

9/06/2016

Uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü fırsat bulup veremediğim tariflerden biri de Savoyer Bisküvi (Savioardi Biscotti) tarifi. Aslında Türkiye'de ben de dahil bir çok kişinin kedidili bisküvi dediği tiramisu yapmakta kullandığımız bisküvilerden bahsediyorum. 


Nisan ayında Nursel'in Mutfağı programında hazırladığım ve sonra da tiramisu için kullandığım bu bisküvilere ben de ısrarla kedidili demiştim ama sonra sevgili Hilal'in uyarısı sonucu araştırınca gördüm ki bu aslında savoyer bisküviymiş, kedidili de yine bir çeşit İtalyan bisküvisi ama daha ince ve kıtır, yumurtanın akı kullanılarak yapılan bir bisküviymis. (lingue di gatto) 

Sonuç olarak ismi ne olursa olsun, evde yapması çok kolay ve hazır alınanlara göre çok lezzetli bir bisküvi kendisi. En önemli püf noktası yumurtaların oda sıcaklığında olması ve yumurta akının sertleşene kadar çırpılması. Ben bu sefer biraz acele ettiğim için çok iyi çırpamadım sanırım, azıcık yayıldılar ama tiramisunun içinde pek de fark edilmeyecektir :)

Brownie Tarifi

8/08/2016

Uzun zamandır şöyle güzel bir brownie yapasım vardı da bulduğum tüm tariflerde kuvertür çikolata kullanıldığı için ve o anda elimin altında olmadığından erteliyordum. Aslında sadece kakaoyla yapılan bir tarif arıyordum, çünkü herkesin evinde kuvertür çikolata olmayabilir. Canınız çektiği anda kalkıp yapabileceğiniz tarifleri daha çok sevdiğinizi de tahmin ediyorum, ben öyleyim şahsen :)

Haftasonu, takip ettiğim bir Amerikan blogger'ı tam da aradığım gibi bir brownie tarifi yayınladı. Pazar sabahı Gökçe'nin canı sıkılıp "anne kek yapalım mı" demese, daha da ertelerdim yapmayı ama öyle söyleyince hadi yapalım dedim. Tabii ki neli kek yapalımın cevabı "çikolatalı" oldu :) 

Böğürtlenli Limonata

8/03/2016

Bu ara sürekli kafamda böğürtlenli tarifler dolanıp duruyor, 1 kiloya yakın böğürtlenim var dondurucuya attım, hem kıyamıyorum kullanmaya hem de değişik şeyler yapmak istiyorum :))

Ne zamandır marketlerde böğürtlenlere bakıp iç geçiriyordum, bizim şirketin altında Macrocenter var, sayıyla 10 tane falan böğürtlen olan paketi 6 tl ye satıyorlardı. Yahu alsam bir kek yapsam ona bile yetmez bu ne böyle derken, annem sağolsun pazardan 1 kilosunu 8 tl ye bulup almış bana. Resmen sevinçten uçtum :)

Böyle olunca kafamda sürekli böğürtlenli tarifler dönmeye başladı. Haftasonu sıcaktan bunalınca, soğuk bir şeyler olsa da içsek dedim ve kendimi mutfağa attım. Böğürtlenli limonata yapmak üzere işe giriştim ancak elimde sadece 2 tane taze limon vardı, normal limonata tarifiyle yapsam 6-7 limon lazım. Ama kafaya da taktım o limonata yapılacak. Hatta Gökçe uyurken fotoğrafları da çekilecek :)

Şeftalili Buz Dondurma

7/25/2016

Tüm kış boyunca, yaz gelse de yaz meyveleriyle kekler pastalar yapsam diye hayal kuruyorum, sonra yaz geliyor ve sıcaktan mutfağa bile giresim gelmiyor. Yaz bitince pişman oluyorum ama ne fayda :) 

Zaten yaz dolayısıyla mutfağa girme hevesim azalmıştı, geçen haftaki olaylardan sonra tümden kaybettim o hevesi, sürekli yatıp uyuyasım var. Bir nevi depresyon hali sanırım. Umarım tez zamanda atlatırız hepimiz.

Bu şeftalili buz dondurma da aslında geçen yaz sonu yaptığım ve yayınlamaya fırsat bulamadığım bir tarifti, arşivi karıştırırken gözüme çarptı, işte şimdi tam zamanı dedim.

Mantarlı, Zeytinli Sos ve Üzüm Çekirdekli Makarna

7/13/2016
Başlığa bakıp da gözünüz korkmasın, bu nasıl tarif böyle demeyin hemen. Çok lezzetli, yapması kolay ve de çok sağlıklı bir tarifim var bugün. 

Tarife gelmeden önce sizi yeni bir ürünle tanıştırmak istiyorum; Arbella'nın yeni çıkardığı ve dünyada bir ilk olan Üzüm Çekirdekli Makarna. Ben de ilk kez bu sosla birlikte denedim, gayet güzel oldu. Türkiye'de üzüm çekirdeği yeni yeni duyuluyor olsa da dünyada uzun zamandır değeri bilinen hatta ilaç olarak satılan bir ürün. 

Karpuzlu Limonata

6/21/2016

Yaz demek karpuz demek, kollardan suyunu akıta akıta yemek demek. Hele ki yaz akşamları insanın canı yemek yemek istemezken peynir ekmekle birlikte tek başına ziyafet demek. 

Ben de yazın karpuz peynir ikilisine bayılanlardanım, ama bizim gibi çekirdek ailelerde en büyük dert, kocaman karpuzu bitirene kadar karpuzun içinin yumuşuyor olması ki ben karpuzu sert severim, içi yumuşamaya başlayınca hayatta yiyemem. Eee napıcaz ziyan mı olsun, olmasın tabii, çekirdekleri ayıklayıp karpuzu rondoda çekin, mis gibi karpuz suyu olsun, tek başına da gayet güzel ama işi bir tık öteye götüreyim derseniz, limonatayla karıştırın nefis bir içecek olsun.

Peynirli Milföy Külah

6/14/2016

Uzun zaman önce bir yerlerde görmüştüm milföy külahlarını, muhtemelen Pinterest'te olabilir. Çok hoşuma gitmişti, ama milföyü saracak metal külahları nereden bulacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Gerçi yağlı kağıttan da külah yapıp saranlar vardı ama o şekilde de uğraşmak istemedim.

Aradan epey zaman geçti, ben çoktan unutmuştum milföy külahlarını. Geçen ay bir öğlen Ataşehir pazarına gittim, mutfak malzemeleri satan tezgahın birine takıldım (başka bir şey beklenemez zaten) Ne var ne yok bakarken, bir de ne göreyim, benim metal külahlar orada duruyor :) 6 tanesi 5 liraydı sanırım. Hemen aldım tabii. 

Kitap'tan E-Kitaba Geçiş Hikayem

6/10/2016

Okumayı söktüğüm günden beri kitap okuyorum... Su içmek kadar gerekli bir şey benim için. Çantamda her zaman kitabım olur, öğlen aralarında okurum 3-5 sayfa, akşam biraz erken yatağa girip uykum gelene kadar okurum mutlaka. Kuaförde, doktorda sıra bekliyorsam açar okurum yine. Yaz tatili için herkes mayo alışverişi yapar heyecanla, ben tatilde okunacak kitapları seçerim zevkle. Tatilin en sevdiğim tarafıdır, kumsalda uzanıp kitap okumak :) Demek istediğim o ki, kitaplar benim hayatımın vazgeçilmezidir.

Kitapları elime alıp, sayfalarını çevirmeyi, bitirdikten sonra kitaplığıma dizmeyi o kadar seviyorum ki, e-reader yani elektronik kitap okuyucu almayı aklımın kıyısından bile geçirmedim. Asla asla aynı şey değil derdim, e-kitap da neymiş, kitap okumak sayılmaz ki derdim... Büyük konuşmamak lazımmış :) 

3 hafta önce ofis arkadaşım Talya, Kindle Paperwhite 3 (Amazon'un e-kitap okuyucusu) siparişi vermiş, geldiğinde ofiste olay oldu. Her gören yanına geldi, aaa Kindle mı aldın nasıl bişey ya falan diye. Ben karşıyım ya e-kitaba, hiç ilgilenmiyorum bile :)) Ama bir yandan da kulağım orada. Öyle bir anlattı ki dayanamadım, dur ben de bakıyım dedim. 

O da ne, ee bu bildiğin kitap gibi gözüküyor dedim. Evet çünkü e-ink diye bir teknoloji var, ekrandan okumaya benzemiyor dedi.  E-ink (e-mürekkep) teknolojisi, arka ışığa ihtiyaç duymadan kağıt baskıya yakın sonuç veren bir panel teknolojisiymiş. Tablet ya da telefonda kitap okumakla hiç alakası yok yani. Güneşte parlamıyor, normal kitap gibi gözüküyor.

4 Malzemeyle Çikolatalı Dondurma (Makinesiz)

6/07/2016

Öncelikle herkese hayırlı ramazanlar diliyorum, Allah oruç tutan herkese yardımcı olsun, hayırlısıyla bayrama ermek nasip etsin inşallah...

Gönül isterdi ki size her gün iftar menüleri hazırlayıp paylaşayım ama maalesef, hem iş hem blog, bir de üstüne Gökçe olunca her gün 3 çeşit yemek yapıp paylaşmak imkansız oluyor :) Eh madem iftar menüsü veremiyorum, bu sıcak yaz gününde iftardan sonra tatlı yerine ikram edebileceğiniz bir dondurma tarifi vereyim o zaman. Üstelik sadece 4 malzemeyle 10 dakikada hazırlayıp dolaba atabilirsiniz.

Bu tarifi, geçen yıl verdiğim çilekli dondurmadan esinlenerek oluşturdum, tamamıyla bana ait bir tarif diyebilirim. Sonuç harika oldu, hatta denemek için az yapmıştım, dün yendi bitti bile :) 

Dondurma için epey tarif inceliyorum, kiminde yumurta sarısı kullanılıyor, kiminde condensed milk denilen yoğunlaştırılmış süt ki Türkiye'de bulunamıyor. Ben daha pratik, herkesin kolayca yapabileceği bir tarif olsun istedim. 

Meyve Şöleni ile Yaz Başlar

6/02/2016

Yaz aylarında sıcak havalardan bunalıp sürekli serinleme ihtiyacı duyulur. Yazın bazı günlerinde, serinlemek her ne kadar imkansız gibi görünse de birtakım yiyecekler sayesinde kısa süreliğine ferahlayabilmek mümkün olabilir. Dışarıda ya da evde, tatilde ya da işte serinleme ihtiyacı hissettiğinizde bir top dondurma ile serinliği hissedebilirsiniz. Üstelik canınız tatlı istediği halde sıcak hava yüzünden yiyemiyorsanız ve bu yüzden de hafif bir tatlı arıyorsanız, dondurmalar her zaman idealdir.

Yazın gelmesi ile yiyeceklerin ve özellikle de tatlıların hafif olanları tüketilmek istenir. Doğanın da uyanmaya başladığı günlerde meyveler çeşitlenir ve hemen hemen her renkten meyveler tezgahlarda yerini alır, taze olarak sofralara gelir. Yazın boğucu günlerinde hafif tatlılar ve meyveler, sıklıkla tercih edilen yiyecekler arasında yer alır. Böylece sağlıklı bir beslenme çeşidini de destekleyen seçimler ortaya çıkmaya başlar. Hafif tatlılardan dondurmalar ve rengarenk meyvelerden kırmızı olanları da bir araya gelirse o zaman adeta bir şölen başlar.

Damla Çikolatalı Kurabiye

5/31/2016

Bundan 15-16 yıl önce, alt katımızda biri Amerikalı (Iowa) diğeri Kanadalı karı koca komşularımız vardı. Ne sebepten olduğu bilinmez, İstanbul'da yaşamaya başlamışlardı, Türkçe bilmiyorlardı, kursa gidiyorlardı öğrenmek için. Ben o dönem üniversitedeydim, 8 yıllık ingilizcem vardı ve fakat daha önce hiç anadili ingilizce olan biriyle konuşmamıştım, benim için bulunmaz nimettiler.

Zamanla harika bir komşuluk ve dostluğa dönüştü ilişkimiz, biz onlara mercimek çorbası, hamsi tava indiriyorduk, onlar bize pumpkin pie (balkabaklı pasta), chocolate chip cookie (çikolatalı kurabiye). Biz Türkçe derslerine yardım ediyorduk, onlar da benim ingilizce pratik yapmamı sağlıyorlardı.  2 yıllık dostluğun ardından, taşındıkları gün koskoca adam iki gözü iki çeşme ağlamıştı hiç unutmam. 

Evlendikten sonra Joyce'tan bir kaç tarifini alıp denemiştim. Ama o zaman tecrübesiz halimle yaptığım çikolatalı kurabiye, tepsiye tamamen yayılmıştı da kopararak yemiştim :)) O günden sonra da denemeye cesaret edememiştim, çünkü araştırdığım kadarıyla aslında pek de kolay bir şey değildi kıvamını tutturmak.

Kirlenmek Güzeldir Dedik, Çok Şey Öğrendik...

5/26/2016

Biz çocukken diye başlar ya cümleler belli bir yaşı geçtiyseniz eğer... Ben de fark ediyorum ki daha sık kurmaya başlamışım "biz çocukken"li cümleleri... Geçmişe özlem artıyor, geçmişten uzaklaştıkça... Hele ki çocuğunuz varsa sürekli kendi çocukluk anılarınız geliyor gözünüzün önüne... 

Çocukluğuma bakınca sokaklar geliyor aklıma, kahvaltıdan sonra apartmandaki yaşıtlarımızla bahçede toplanır, evcilik, yakar top, sek sek oynar, ip atlar, öğlen yemek yer, dinlenir akşamüstü tekrar sokaklara atardık kendimizi... Hele ki yaz gelmişse, herkes balkonlardaysa, akşam yatma saatine kadar bahçede saklambaç oynardık. Güzel günlerdi...

O zamanlar farkında bile değildik belki ama, aslında ne kadar da önemliymiş açıkhavada, sokaklarda, bahçelerde oynadığımız oyunlar, gelişimimizde, ruh sağlığımızda nasıl da büyük etkileri varmış...

Belki biliyorsunuzdur, Omo "KİRLENMEK GÜZELDİR" felsefesiyle 2004 yılından beri kendini çocuk gelişimine katkıda bulunmaya adamış bir marka. Dönem dönem blogger toplantıları yaparak bu felsefeyi daha da geniş kitlelere yaymak için uğraşıyor...

İşte bu sebeple Omo ve bloggerlar, geçtiğimiz haftasonu çocukların da dahil olduğu harika bir organizasyonda bir araya geldik. Çocuklar Casa Lavanda Otel'in kocaman yemyeşil bahçesinde, onlar için hazırlanmış oyunlar ve etkinliklerle eğlenirken, biz de Kirlenmek Güzeldir Türkiye Danışmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan'la birlikte Omo Global Çocuk ve Oyun Araştırması sonuçları üzerinden bir toplantı yaptık.

Mantarlı Kaşarlı Omlet

5/25/2016

Bazen yaptığım yemeklerde, öyle değişik şeylerden ilham alıyorum ki ben bile gülüyorum halime. Mesela mantarlı omlet yapma fikri, Gökçe'nin tablette oynadığı yemek yapma oyunundan geldi aklıma :) Malzemeleri ekleyip mantarlı omlet hazırlanıyor oyunda, sunum tabağındaki omlet o kadar cezbediciydi ki, en kısa zamanda ben de yapıcam diyerek aklıma kaydettim.

Geçen haftasonu, öğleden sonra karnım acıktı, dolaptaki mantarlarla göz göze gelince, tamam dedim, işte tam sırası :) 

Mantarlı omlet, hem lezzetli hem de besin değerleri açısından zengin bir kahvaltı etmenizi de sağlıyor. Mantar, bilindiği üzere yüksek protein içeriği sayesinde ete alternatif olarak gösteriliyor, demir açısından da oldukça zengin bir besin.

El Açması Tadında Çıtır Börek

5/17/2016
el açması tadında börek

Bir şey itiraf edeyim, böreğe zaafım var, tıka basa tok da olsam, güzel bir böreğe asla hayır diyemem. Otursam bir tepsi böreği bitirebilirim. Bununla birlikte, blogda çok fazla börek tarifi yok, çünkü genelde hep aynı tarzda, sadece iç malzemeyi değiştirerek yapıyorum. 

Ama bugün gerçekten farklı bir börek tarifi vericem, 2 hafta önce Yemekbahane blogunda gördüm, hazır yufkadan yapılmış ama el açması gibi görünüyordu, fotoğraftan bile ne kadar çıtır olduğu anlaşılıyordu. O haftasonu, annemle, arkadaşını çaya çağırdım ve tabii ki denemek için sabırsızlandığım bu böreği pişirdim. Sonuç gerçekten tam da hayal ettiğim gibiydi. Çıtır çıtır, ısırınca dağılan ve de çok lezzetli bir börek. Sofrada kapışıldı diyebilirim.

Ben, peynirli maydanozlu yaptım, beyaz peynire ek olarak, biraz da kaşar rendeledim. Bence iyi bir peynirli böreğin sırrı, biraz yağlı ve lezzetli bir peynir kullanmakta, böreklik peynir diye satılan ucuz peynirlerden kullanırsanız, maalesef o kadar lezzetli olmayacaktır.

​Az Bilinen Pilav Tarifleri

5/16/2016
Mantarlı Pilav
Pilavlar, genellikle menü planlamalarında yardımcı veya tamamlayıcı yemek olarak düşünülseler de zengin Türk mutfağı, başlı başına ana yemek sayılabilecek harika pilav çeşitleri ve tarifleri ile doludur.

Az bilinen pilav tarifleri ile evlerde çokça pişirilen pirinç ve bulgur pilavlarına yepyeni yorumlar getirebilir; yepyeni lezzetlerle sofralarınızda değişik ve enfes tatlara yer açabilirsiniz.

Az bilinmesine rağmen denendiğinde çok sevilen ve tarif defterlerine güvenle eklenen birçok pilav çeşidi, klasik pilavdan sıkılanları memnun edecek kadar iddialı lezzetler sunar. Birazcık cesaret ve birazcık hevesle sofralarına alışılmadık ama bağımlılık oluşturacak tatlar eklemek isteyenler için mutlaka denenmesi gereken değişik pilav türleri ve onları pişirmenin püf noktalarını öğrenip hemen denemeye başlayabilirsiniz.

Büyülü Bir Roman: Acı Çikolata

5/12/2016
Bu aralar, blogda bahsetmek istediğim epeyce kitap birikti aslında, ama ben ara ara paylaşmayı tercih ediyorum, biliyorum ki siz daha çok yemek tarifi bekliyorsunuz :) Ama bugün bir taşla iki kuş vuruyoruz, çünkü bugünkü kitabın içinde yemek tarifleri de var.

Acı Çikolata, "Büyülü Gerçekçilik" akımının en önemli temsilcilerinden biri sayılan Laura Esquivel'in 1989 da yazdığı ilk romanı. 30 a yakın dile çevrilmiş ve 4,5 milyondan fazla satmış bir kitap. 1992 yılında eski eşi Alfonso Arau tarafından filmi de yapılmış ve çok beğenilmiş.


Ben bu romanı okuyana kadar "Büyülü Gerçekçilik" akımının ne olduğunu bilmiyordum ve bu tarzda bir kitap okumamıştım. Başta nasıl yani desem de, kitabı okudukça o büyülü, abartılı anlatım çok çok hoşuma gitti. Büyülü gerçekçilik tarzında, bir çok şey, abartılı şekilde ve doğaüstü olaylarla anlatılmasına rağmen, hem roman kahramanları hem de okuyucu bunu gayet doğal karşılıyor... 

Mesela roman kahramanımız Tita erken doğum sebebiyle mutfakta doğuyor ve mutfakta doğranmış soğanlar yüzünden o kadar çok ağlıyor ki her yeri su basıyor, gözyaşının tuzu yüzünden aylarca tuz kullanmaya gerek kalmıyor :)) Bu ve bunun gibi gerçeküstü anlatımlarla dolu büyülü bir roman. 

Pavlova - Yeni Zelanda'nın Milli Tatlısı

5/10/2016
Belki biliyorsunuzdur, geçtiğimiz ay Show Tv'de Nursel'in Mutfağı programına katıldım. Programda yaptığım çay saati lezzetlerinden biri de Pavlova'ydı. Programda neler yapacağımı konuşurken Pavlova aklımda bile yoktu, Tiramisu kremasından arta kalacak yumurta aklarıyla beze yapmayı teklif ettim, beze değil de pavlova yapın isterseniz, daha gösterişli dediklerinde, daha önce yapmadım ama bezeden pek farklı değil sorun olmaz dedim :) 

Evet itiraf ediyorum, programda ben de ilk kez yaptım pavlovayı, ama zaten çoğu zaman misafirlerime de yeni tarifler deniyorum, hiç başıma kötü bir şey gelmedi :))) Bir de o kadar kolay bir şey ki pavlova, tutmama şansı yoktu :) Neyse ki çatlaması dışında gayet güzeldi.

Philips Lumea IPL Denemeleri Vol-1

5/05/2016
Geçtiğimiz haftalarda bahsetmiştim, Philips Lumea IPL epilasyon makinesini deneyip sizinle detayları paylaşacaktım. Kullanmaya başlayalı yaklaşık 2 hafta oldu. Biraz bilgi vermek istedim merak edenler için.

Philips Lumea IPL tüylerin dökülmesini sağlayıp, yeniden uzamalarını önleyen bir epilasyon aleti. IPL denilen yoğunlaştırılmış atışlı ışık teknolojisini kullanıyor. Ve 10 yıllık bir araştırma-geliştirmenin ürünü.

Net bir şekilde en baştan söylüyorum; ben bu alete bayıldım. Neden derseniz, en çok pratik oluşuna hayran kaldım. Kablosuz oluşu, başta çok önemli değil gibi gelebilir belki ama, çok çok önemli bence. Çünkü fişiyle kablosuyla uğraşmadan alıp istediğiniz yerde iki dakikada halledebiliyorsunuz işinizi :) 

Ahududu ve Çilekli Tartöletler

5/04/2016
Her hafta 2 tarif verdiğim günleri özledim :) Haftada 1'e bile razıyım da bu ara hem iş hem ev hayatımda epey bir yoğunluk var. Bir de havalar güzelleşince, 2 haftasonu sokaklardan eve giremedik, dolayısıyla mutfağa uğramayınca bloga yazacak bir şey de olmadı :))

Neyse ki geçtiğimiz haftasonu planladığım bir kaç denemeyi yaptım, sonuçları da beğenince yayınlanacaklar listesine alındılar. 

İlk önce bu nefis tartöletlerle başlayalım istedim. Hazır her yer çilekle bezenmişken, tam zamanı... Tart ve tartöletler görüntüleriyle her zaman gönlümü fethetmiştir zaten. Pastanelerin vitrininde ilk önce onlar gözüme çarpar. Bu zamana kadar kendim yapmamıştım, biraz uğraştırıcı tabii, o yüzden hep ertelemiştim. Ama geçen gün Tchibo'dan aldığım minik tart kalıplarının da etkisiyle, hemen bir deneme yapmak istedim.

Bir Doğumgünü Pastası Hikayesi

4/21/2016

Geçtiğimiz ay başında Gökçe'nin 3. yaş günü vardı. Ve aniden verdiğim bir kararla doğumgünü pastasını ben hazırladım. Bu biraz delilikti, çünkü inanmayacaksınız ama daha önce hiç pasta yapmamıştım :) 

Neden daha önce yapmadın derseniz, çok uğraştırıcı olduğunu düşündüm ki gerçekten öyle aslında, ve hiç bir zaman yemek yapmak için uzun uzun zamanım olmuyor. Dolayısıyla pratik değil diye hep vazgeçtim. Pastaban arasına, hazır kremayla yaptığım bir iki denemeyi saymıyorum tabii ki :)

Tam da pasta siparişimi nereye versem diye araştırma yaparken, sevgili Mutfak Sırları Nilay'ın pastacı kreması tarifi düştü Twitter'da önüme. İşte dönüm noktası buydu. Nilay'ın da gaza getirmesi ile kararımı verdim, pastayı ben yapacaktım. Tabii doğumgününü evde yakın kız arkadaşlarım, annem, teyzem ve anneannem gibi kredimin yüksek olduğu kişilerle kutlayacak olmamız da beni cesaretlendirdi. 

İşte o karar anından sonraki 3 hafta boyunca resmen pandispanya ve pasta kremalarıyla yatıp kalktım diyebilirim. Hayatımda böyle bir heyecana ihtiyaç duyuyormuşum da haberim yokmuş. İncelemediğim pandispanya tarifi, pastacılıkla ilgili blog kalmadı desem yeridir. Tabii ki önüme çıkan ilk pandispanyayı da yapabilirdim ama huy işte, bir kek için bile  en az 10 tarif araştırmadan deneme yapmayan ben konu pasta olunca resmen kafayı yeme noktasına geldim. Sadece tarif okumakla kalsam iyi, haftasonları da mutfağa girip bir kaç pandispanya ve 3-5 farklı krema tarifi denedim :)

Mis Kokulu Açma Tarifi

4/13/2016
Geçtiğimiz haftasonlarından birinde, bir anda "yaa canım açma istedi kalkıp yapsam mı" diye içimden geçirdim, daha önce hiç yapmamıştım ve bu yüzden elimde garantili bir tarif de yoktu. Aramaya üşenip vazgeçtim. Bundan 2-3 gün sonra sevgili Nilay, Ev Yapımı Açma tarifi yayınlayınca, işte aradığımı buldum dedim :)

Geçen haftasonu, bizim kızlar grubu buluşması vardı yine, 4 anne ve 5 farklı yaşlarda kız çocuğundan oluşan bir grubumuz var. Eşlerimiz de arkadaş ve hepimiz aynı mahalledeyiz. Bence bulunmaz nimet :) C.tesi kalkınca hemen açma tarifini denedim. Çocuklar severek yer diye düşündüm, gerçekten de kapış kapış gitti. Hava da güzel olunca, bahçede çocuklar oynarken biz de çay keyfi yaptık.

Elmalı Tarçınlı Muffinler

4/12/2016
elmalı tam buğdaylı topkek

Çok zor zamanlar geçiriyoruz, artık içimizdeki küçücük umudu da kaybetmeye başladığımız günlerdeyiz... Ağır depresyon belirtileri var çoğumuzda, oysa tam da bahar kapıdayken cıvıl cıvıl olmalıydı ruhumuz... Söylenecek çok şey var da söylesen anlayacak insan az, elinden gelen bişey de olmayınca susup oturuyorsun...

Geçtiğimiz c.tesi kızımı alıp yakındaki bir AVM ye gidecektim, çünkü sözüm vardı oyun parkına götürmek için. Sonra sabah Taksim patlamasını duyunca, hem korkudan çıkamadım bir yere hem de zaten gezecek ruh hali de kalmamıştı. 

Gökçe öğlen uykusuna yatınca kendimi mutfağa attım, kafamı dağıttığım tek yer mutfak olunca, en iyisi bir şeyler pişireyim de daha fazla bunalıma girmeyeyim dedim. Dolapta yumuşayan elmalar vardı, onları değerlendirmek için güzel bir tarif buldum, sonucu da istediğim gibi olunca fotoğraflarını çekiverdim. Gerçekten insanın sevdiği bir şeylerle uğraşması azıcık da olsa kafasını dağıtmasını sağlıyor, bir an olsun unutuyorsunuz hayatın ne kadar karanlık olduğunu...

#BenimZamanim Değerli Diyenler...

4/11/2016

Size yeni dahil olduğum bir projeden söz etmek istiyorum. Tavsiye Kanalı'nın yeni kampanyasında Philips Lumea IPL'i deneyen 25 blogger'dan biri de ben olacağım. Önümüzdeki 8 hafta boyunca deneyimlerimi ve sonuçlarını sosyal medya hesaplarımda ve blogda #benimzamanim etiketiyle paylaşacağım.

Philips Lumea IPL evinizin konforunda kendi kendinize epilasyon yapmanızı sağlayan bir alet. Yoğunlaştırılmış Atışlı Işık (IPL) tüye nazik ışık atışları uygulayan bir uygulama. Işık, tüydeki melanin (pigment) tarafından emiliyor ve ışık enerjisine dönüştürülüyor. Bu ışık enerjisi tüy köküne inerek tüy kökünün uyku evresine girmesini sağlıyor. Bunun sonucunda tüy doğal biçimde dökülüyor ve yeniden uzaması önleniyor. 


Uludağ Doğal Maden Suyuyla Sebze-Meyve Suları

4/08/2016
Son dönemde sık sık karşılaştığımız sebze-meyve sularından daha önce hiç yapmışlığım yoktu. Arada bir, ben de yapsam mı diye düşünüp, ama neyle neyi karıştırsam daha iyi olur, tarif de yok nasıl yapıcam diye vazgeçtiğim dönemler oldu :) İşte bu yüzden, Uludağ İçecek'ten gelen workshop davetine balıklama atladım, Uzman Diyetisyen Dilara Koçak'la birlikte doğal maden suyuyla meyve/sebze suları yapacaktık.

Önceki 3 gün boyunca Gökçe'nin boğaz enfeksiyonu ve ateşiyle uğraşmış, sonunda antibiyotiğe başlayıp 4.günde normale dönmüş bir Gökçe görünce, ki bu 4.gün etkinliğin olduğu Pazar günü, eşime "benim bu etkinliğe gitmeye ihtiyacım var siz baba kız başınızın çaresine bakın" diyerek kendimi sokağa attım. Fotolardaki yorgun görüntümün sebebi de budur yani :)))

Çıtır Kadayıflı Muhallebi

3/29/2016
kadayıflı tatlı

Bu tarifi çoğu kişi biliyordur belki ama hala denemeyenler varsa diye yazmak istedim. Bu blogu aynı zamanda tarif defteri gibi kullandığım için, bir kenarda durması iyi olur :) Ben ilk kez 4-5 sene önce kız kardeşimde yedim bu tatlıyı, o zamana kadar da hiç görmemiştim. O kadar hoşuma gitti ki, sonra çok kez kendim de yaptım. 

En güzel yanı çok hafif bir tatlı oluşu. Üzerine serptiğimiz cevizle kavrulmuş kadayıflar hem lezzet katıyor hem de yerken çok keyifli oluyor. Yapması kolay ancak kadayıfı küçük küçük kesmek ve kavurmak biraz uğraştırıyor. Tabii onun da hazırı varmış, ben yeni keşfettim, bizim yufkacıda pakette kesilmiş ve kavrulmuş şekilde kadayıf satılıyordu, işte aradığım şey bu dedim ve hemen aldım :)

Senden Önce Ben

3/11/2016
Son zamanlarda kitapçılarda sık sık gördüğümüz, süslü kapaklı, ismine bakınca aşk romanı hissi uyandıran kitaplar var ya, işte onlara karşı tuhaf bir direnç var bende. Hatta ön yargı da diyebiliriz. Kitap kapaklarına hayranlıkla bakıyorum, ama alıp okumak içimden gelmiyor. 

İşte sırf bu sebeplerden, uzunca bir süre "Senden Önce Ben" romanını da okumak istemedim, hatta şimdi hatırlamadığım bir yerde, belki de bir blogda tavsiye yazısını okuyup, Babil'de alışveriş listeme eklemişim de, her siparişte aman bu kalsın sonraki sefer alırım diyerek bırakmışım.

Sonra bir gün iş arkadaşımın elinde, bir Jojo Moyes romanı gördüm, güzel mi bu nasıl falan derken, aa ben sana asıl "Senden Önce Ben"i getireyim de oku, bayılacaksın dedi. Başka bir arkadaş da şiddetle onu destekleyince okuyayım o zaman dedim :)

Minik Bezeler (Mereng)

3/09/2016
Son dönem, eskisi kadar sık tarif giremediğimin farkındayım ama geçerli bir mazeretim vardı, sosyal medyada takip edenler bilir, son 3 haftadır Gökçe'nin 3.yaş doğumgünü ile ilgili uğraşıyordum. Aslında büyük bir organizasyon değildi, evde 15-20 kişilik arkadaş grubu ve aile ile birlikte kutlayacağımız bir doğumgünü olacaktı. Ama ben pastayı kendim yapmaya karar verince bir anda tüm odağım pasta malzemeleri, pasta tarifleri oluverdi. Hatta d.gününden önceki bir haftasonu deneme amaçlı bir pasta yaptım falan derken, blog için tarif denemeleri yapamadım. Geçen haftasonu doğumgününü bitirip normal tempomuza döndüğümüze göre artık yeni tarifler de gelecek inşallah :)

Bugün harika bir beze tarifim var, aslında beze 2 malzemeyle yapılan ve herkesin aynı yöntemle yaptığı bir tatlı. O yüzden evde yaptığınız aynen dışardan aldıklarınız gibi olacak. Ben daha önce denememiştim ama o kadar kolay ve keyifli bir atıştırmalık oldu ki bundan sonra sık sık yaparım. 

Inside Out: Müthiş Bir Animasyon

3/01/2016

Inside Out (Ters Yüz) filmi 2016 Oscar Töreninden, en iyi Animasyon ödülünü alarak ayrıldı. Bu yazıyı yazmak aslında 2 aydır aklımda da bir türlü kısmet olmamıştı, Oscar aldıktan sonra artık zamanı geldi dedim. Bir çok kişi gibi ben de, en iyi animasyon değil en iyi film dalında yarışması gerektiğini düşünüyordum, bence gelmiş geçmiş en sağlam konuya sahip animasyon filmi kendisi.

Gökçe'ye yavaş yavaş film izleme olayını aşılamaya başladım da, şimdilik Nemo, Up (Yukarı Bak), tabii ki Frozen (Karlar Ülkesi) ve son zamanlarda Shrek izliyor. Geçen aylarda bir ofis arkadaşım dedi ki, bir film var İnside Out diye, aslında çocuklar kadar büyüklere de hitap ediyor, mutlaka izleyin.

Waffle denilen nefis şey...

2/22/2016
kıtır waffle sırrı

Yıllar yıllar önce, 80'lerin sonu ya da 90'ların başı olsa gerek, bir tost makinesi alınmıştı eve. Arçelik'ti markası, ki zaten başka da marka yok gibi bir şeydi. İçindeki tost plakalarını ters çevirince waffle plakası oluyordu, o zamanlar duyulmuş şey de değildi. Neyse ki paketten bir de tarif çıkmıştı, o günden sonra haftasonu kahvaltılarımız şenlenmişti. Hoş annem krep falan yapıyordu ama, bunun şekli falan pek hoşumuza gitmişti. İşte biz ilk o zaman tanıştık Waffle'la, Türkiye'de yaygınlaşması ise çok çok sonraya denk geliyor.

Aslen Belçika'ya ait bir tatlı, genelde üstü meyveler ve soslarla süslenip yeniyor ama kahvaltıda peynirle de gayet güzel oluyor bence :)

Ispanaklı Lorlu Pankek

2/12/2016
ıspanak lor mücveri
Dün bir ara akşam ne yemek yapsam derdine düşmüştüm, sıkıntıdan girip Pinteresti incelemeye başladım. Tabii ki orada akşam yemeği için alternatif bulmaktan epey uzaklaşıp, keklere pastalara dalıp gittim :) Tam o sırada, mücvere benzeyen şu nefis Ricotta Spinach Fritters'lar takıldı gözüme. Tarifi okuyunca tamam dedim yemeği boşver, akşama kahvaltı yapalım bir de bunlardan kızartıyım ben :)) Çünkü evde bol miktarda Muratbey Lor Peyniri ve yarım kilo ıspanak vardı.

Aslında yaparken tek dileğim Gökçe'nin de yemesiydi ama maalesef hanımefendi pek sevmedi. Biz hepsini afiyetle yedik :) Çok lezzetli çıtır çıtır bir şey oldu. Bu arada Fritters Türkçeye nasıl çevrilir bilemedim, ben pankek dedim, mücverle pankek arası bir şey oluyor çünkü.

İstanbul Şehir Tiyatrolarından 2 Çocuk Oyunu

2/04/2016

Aslında bu yazıyı yazmakta biraz geç kaldım, Şehir Tiyatrolarının Mart sonunda tatile gireceğini düşünecek olursak, bu yazıdaki tavsiyelerimi değerlendirmek için acele etmeniz gerekebilir :) Olmazsa önümüzdeki tiyatro sezonu için kullanırsınız.

Bir çok arkadaşım 1,5 yaşından sonra çocuklarını tiyatroya götürmeye başladı, ama Gökçe o kadar hareketli ve yerinde duramayan bir çocuktu ki ben o zamanlar cesaret edemedim. Geçen yaz tatilinde, 2,5 yaşındaydı ve her gece otelin animasyonlarını bizimle birlikte, 1 saat boyunca dikkatle izledi. İşte o zaman dedim ki tamamdır, artık tiyatroya gidebiliriz :)

Pelinchef'in Pamuk Poğaçası

1/26/2016
pastane poğaçası

Çok uzun zaman önceydi, severek takip ettiğim Pelinchef'te bu poğaçaları gördüğümde kesin denemeliyim demiştim. Ama o dönemler, mayalı tariflere uzak duruyordum, Pinterest'te yapılacaklar listeme ekledim ve sonra tamamen unuttum. Zaman geçti, ben evde ekmekler falan yapmaya başladım, o zaman demek ki mayalı poğaça da yapabilirim diye düşündüm. Başladım ne yapsam diye araştırmaya. Karşıma Pelin'in pamuk poğaçaları çıktı. Hiç düşünmeden mutfağa daldım. 

Yapması çok çok kolay. Mayalı poğaça yapmaktan korkuyorsanız bence bu tarifle denemeye başlayabilirsiniz. Sonucu heyecanla beklemeye başladım, fırından çıktığı gibi sıcacıkken içine peynir koyup yedim. Aynı pastanelerde satılan minik sandviç ekmeklerine benziyordu, hani vardır ya 10 lu poşetlerde satılırlar. İşte tam da o kıvamda ve lezzetteydi. 

Tarif yok kitap versek :)

1/18/2016

Günlerdir duyurdukları kar yağışı aynen söylendiği gibi bu sabah başladı, zaten okulları da dün akşamdan tatil etmişlerdi. Ee İstanbul'da yaşamak böyle bir şey, karın kendisi değil söylentisi bile okul tatil ettirir. Ben de baktım ki hava karlı, nasılsa blogda bir sürü kek tarifi var, bu sefer kitap önerisinde bulunayım dedim :)

Şaka bir tarafa, Perşembe günü öğleden sonra grip mi soğuk algınlığı mı nedir bir şeyler oldu bana, kendimi hastaneye attım, Cuma raporlu evde yattım, haftasonu da tabii mutfakla ilişkimi sınırlı tutunca, blogda yazacak bir şey de çıkmadı ortaya. Ama son dönem bol bol güzel kitaplar okudum. Biliyorum ki orada bir yerlerde, kitap yorumlarımı takip eden arkadaşlarım var, bugün böyle olsun dedim.

Rosie Projesi uzun süre çok satanlar listelerinde karşıma çıkan bir kitaptı, geçen ay kitap siparişime eklemiştim, nihayet okuma sırası geldiğinde, son dönemde en hızlı okuduğum kitap rekorunu kırdı :) Tek kelimeyle bayıldım, çok çok eğlenceli bir kitap. Şimdi devamı olan Rosie Effect'in Türkçe'ye çevrilmesini bekliyorum. 

Hemen kısaca bahsedicem;  

Kitabın kahramanı Don Tillman 39 yaşında dahi bir genetik profesorüdür. Dışarıdan bakanlara tuhaf gelecek özelliklerinin sebebi ise tanı konmamış asperger sendromundan kaynaklanmaktadır (Asperger sendromu, sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, stereotipik ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından biridir. Kaynak: Vikipedi) 

Don Tillman, tüm hayatı sistemli ve planlı şekilde yaşar, duygular yerine mantığını kullanır, sayısal verilerle hareket eder, söyleyeceği her şeyi dümdüz söyler bu yüzden de çoğu zaman farkında olmadan insanları kırar. Hayattaki en yakın arkadaşı Gene ve eşidir. Bir gün onların da desteğiyle evlenmeye karar verir. Ama bugüne kadar hiç bir kadınla beraber olmamıştır, ikinci randevu aşamasına geçmişliği yoktur. 


Kızartma Ustası ile Tanışma Hikayemiz

1/14/2016

Başlık biraz, internet gazetelerinin tıklanma oranını artırmak için yayınladıkları başlıklara benzedi sanki :) Ben de gerçekten ilginizi çekmek istediğim için bu yola başvurdum aslında. Başlıkta bahsi geçen kızartma ustası, Yudum'un yeni piyasaya çıkardığı yağın adı. 2015'in sonunda, bu yağı denemek için bir workshop'a katıldım ve bugün size hem orada hazırladığımız tariflerden birini vericem hem de bu özel yağdan bahsedicem.

Öncelikle söylemeliyim ki bizim evde tüm yemeklerde istisnasız sızma zeytinyağı kullanılır, bir nevi alışkanlık diyebiliriz. Pilav ve makarna gibi sıvıyağ kullanmak istemediğim yemeklerde tereyağ kullanıyorum. Bununla birlikte, evde 1 şişe ayçiçek yağı da her daim bulunur, çünkü eğer nadir de olsa kızartma yapılacaksa onu kullanırım, ya da haftasonları patatesli omlet yapacaksam az ayçiçek yağında kavururum patatesleri. 

O yüzden Yudum'un kızartmaya özel çıkarttığı bu yağı denemek için workshop daveti aldığımda her işimi ayarlayıp daveti kabul ettim. Ee tabii bunda, yemekleri Murat Bozok ile yapacak olmamız ve etkinliğin Eataly'de yapılacak olması da etkili oldu diyebilirim :)) Şeflerin Düellosu programını hatırlar mısınız bilmem ama orada efendiliği ve güler yüzüyle en sevdiğim şefti kendisi. Bu sayede tanıştığım için de çok mutlu oldum.

Yeşil Kabaklı Kakaolu Kek

1/11/2016
sağlıklı kek

Başlığa bakıp da, yeşil kabağın ne işi var kekin içinde diyenlerden misiniz siz de. Ama önce beni bir dinleyin, sadece çocuklara vitamin olsun, kabak yedirmiş olalım diye yapılmış bir hareket değil aslında. Evet tabii ki, evin bücürüne kakaolu kekle birlikte kabak yedirmiş olmak bir anneyi maraton kazanmış kadar mutlu ediyor o ayrı, ama kabak aynı zamanda kekin nemli olmasını da sağlıyor, dolayısıyla burada gerçekten önemli bir görevi var kendisinin  :)


Bu aralar sık sık Yasemin Üstay Tekin'in "Her Çocuk Ispanak Sevmez" kitabından ve web sitesinden tarifler deniyorum. Hepsinden de çok memnunum. Bu tarifi sitesinde de bulabilirsiniz. Hatta kitabını da almanızı tavsiye ederim, haftasonu kitaptan ıspanaklı köfte yaptım hem Gökçe hem biz bayıldık. 

Gelelim kabaklı keke, 2 hafta önce bizim haftasonu ekibi yine çay partisi için bende toplandık, 3 anne ve 4 çocuktan oluşan bu ekipte, çocukları mutlu etmek için genelde kakaolu kek yapıyorum, ama bu sefer anneleri de mutlu edelim dedim ve işte bu kabaklı keki yaptım. Kimse içinde kabak olduğunu anlamadı ve ben söylediğimde de inanamadılar. Neden, çünkü kabak zaten baskın tadı olmayan bir sebze, üstelik kek pişerken eriyip gidiyor. Sonuçta hem vitaminli hem lezzetli bir kek yemiş oluyorsunuz :)