Enginarlı Bahar Pilavı

Bloga tarif yazmak konusunda yine tembellik etmişim şimdi fark ettim. Oysa instagrama epey yeni tarif ekledim bu süreçte. O zaman sırayla burada da yayınlayayım ki arşivimiz eksik olmasın :) Tam da mevsimiyken enginarlı bir tarif iyi olur bence.

Bu enginarlı pilav hem sıcak hem ılık hatta soğuk bile çok güzel. Salata niyetine de yenir, yanında et tarzı bir seçenekle akşam yemeği de olabilir. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Ben basmati pirinci kullandım istediğiniz herhangi bir pirinçle de yapabilirsiniz. En altta yapım videosunu da ekliyorum.

Karışık Ege Otlu Mücver

Mücver sevenler toplanın harika bir tarifim var. Tam da bahar gelmiş, pazarda çeşit çeşit otlar boy göstermişken karışık ege otları ile yaptığım bu mücvere bayılacaksınız. 

Ben ege otları konusunda çok bilgili sayılmam, bu tarifte de markette hazır satılan karışık ege otlarını kullandım. Görünce hemen alıyorum, börek içi olarak da harika oluyor. 

Karnabahar Steak (Biftek)

Blogda eskisi kadar sık tarif yayınlamıyorum farkındayım ama bu tarifin mutlaka burada yerini almasını istedim. Sık sık bir yerlerde karşıma çıkan ve benim asla lezzetli olacağına inanmadığım bir tarifti karnabahar biftek. Ben karnabaharı tek şekilde yiyorum o da graten olarak yani kıymalı ve beşamel soslu. Yumurtalı kızartmasını da severim de onunla uğraşmıyorum pek. 

Neyse, geçenlerde Güzel Gıda için Ocak ayı tarifi ne hazırlasak diye düşünürken bu tarifte karar kıldık, temiz ve güvenilir baharatları var markanın biliyorsunuz belki. Onları kullanarak hazırladık.

Etli Yaprak Sarma (Asma Yaprağı)

Şu hayatta en sevdiğim yemek etli yaprak sarma olabilir. Rahmetli anneannemin tabiriyle fındık dolma. Çünkü anneannem minik minik sarardı, biz çocukken fındık dolma derdik, öyle de kaldı adı. Yıllarca kendim yapmayı denemedim. Anneannem geldikçe sarardı bir tencere, ya da biz gittiğimizde mutlaka yapardı yerdik. Ben beceremezmişim gibi gelirdi.

Pandemide yaşlılık sebebiyle rahatsızlıkları artınca annemde kaldı uzunca bir süre, o ara bir yerden salamura yaprak almıştım 3 kilo, anneanne dedim çok güzel yaprak aldım, saralım beraber, bana da öğret nasıl yapıyorsun. Bir gün oturduk anneannem, annem, Gökçe, ben güle oynaya sardık yaprakları. Aşağıdaki fotoğraf hatıra kaldı. Aylar sonra buzluğa attığım bir pişirimlik yaprağı bulduğumda anneannem artık aramızda değildi, çok tuhaf olmuştum pişirip yerken.

Güveçte Kavurmalı Kuru Fasulye

Havalar biraz serinlemeye başlayınca aklına kuru fasulye düşenler burada mı acaba :) Ben yazın neredeyse hiç yapmam kurufasulye, aklıma bile gelmez. Mutlaka kış olacak ya da en azından serin bir hava. Yanına da şöyle kütür kütür turşu varsa ohh mis. 

Geçenlerde Kuka Çiftlik'in denemem için gönderdiği ürünler arasında kuru fasulye ve kavurmayı görünce hemen kavurmalı kuru fasulye fikri düşüverdi aklıma. Şöyle bol tereyağlı olacak üstelik. Bu arada Kırklareli Koruköy fasulyesi her sene sınırlı miktarda ve doğal gübreyle üretilen geleneksel bir fasulyeymiş, en güzeli de ince kabukluymuş.

Zeytinyağlı Pirinçli Kabak Yemeği

Yaz sıcakları bastırınca insanın canı hafif yemekler istiyor, işte bu zeytinyağlı kabak da tam bir yaz yemeği. Ben aslında kabağı bu şekilde hiç yapmazdım, genellikle fırında peynirli kabak sandal ya da kıymalı graten şeklinde yaparım. Geçenlerde arkadaşım bu şekilde çok güzel oluyor diye anlatınca dur ben de deneyeyim dedim.

Aslında hiç de lezzetli olacağını düşünmemiştim, kabak bana çok yavan, tatsız gelir genellikle. Ancak  beşamel soslarla peynirlerle bir şeye benziyor diye düşünürdüm. Ama yanılmışım :) Bol zeytinyağ ve lezzetli domateslerle pişince, çok da keyifle yenen hafif bir yemek çıktı ortaya. Özellikle dolapta bir gün dinlenince harika oluyor.

Marmara Adası'nın Peynirli Patlıcanı

Marmara Adası'yla ilgili rehber niteliğindeki yazımı okuduysanız, orada peynirli patlıcandan bahsettiğimi hatırlarsınız belki. Ben 5 yıldır adaya gitmeme rağmen nedense ilk 3 yıl farkına varmamışım bu lezzetin :) Son 2 yıl ise vazgeçilmezim oldu. Sahilde akşamüstü atıştırmalığı niyetine bol bol yedim :)

Eve gidince ben bunu bir denemeliyim diyerek, adadan dönerken merkezdeki peynirciden kelle peyniri aldım, adada yapılan peynirli patlıcanlarda bu peynir kullanılıyor, diğer bir adı da mihaliç peyniri. (İstanbulda büyük marketlerde satılıyormuş duyduğum kadarıyla). Nasıl bir peynir derseniz, sert ve tuzlu ama ben orta tuzlu olanını aldım. Eski  kaşar, İzmir tulumu arası bir peynir denebilir. 

Taze Fasulye Borani

Çocukluğumdan beri en sevdiğim sebze taze fasulyedir, Gökçe'nin de şu anda yediği tek sebze. Evet maalesef sebze yemiyor, evde sürekli sebze pişmesine rağmen alıştıramadım. Büyüdükçe yiyecektir diyerek içimi rahatlatıyorum :)

Ben taze fasulyeyi kıymalı da çok severim ama yine Gökçe'nin kıymalı yemek yememesi yüzünden sürekli zeytinyağlı pişiriyorum. Neredeyse yaz boyunca, bir hafta pişmese öbür hafta pişer. Geçenlerde 1 kilo fasulye almıştım, ayıkladıkça gözüme çok geldi 250-300 gramını ayırdım başka bir şey yaparım diye. Ertesi gün karşıma sevgili Nilay'ın (Mutfak Sırları) taze fasulye borani videosu çıkınca tamamdır dedim, bunu mutlaka denemeliyim. 

Portakallı ve Terbiyeli Kereviz

Kerevize dair ilk hatırladığım anım şu, 5-6 yaşlarında falanım sanırım, rahmetli anneannemdeyiz, ben yemek konusunda biraz mızmızım ve anneannem kerevizi bana yedirebileceğini iddia edip benim haberim olmadan patates yemeğinin içine katıyor, ve ben tabii ki ağzıma kereviz gelince kıyameti koparıyorum :)))

Ondan sonra da yıllarca kerevizle yakın bir ilişkim olmadı, ilerleyen yaşlarda yoğurtlu kereviz salatasının müptelası oldum ama ilişkimiz daha ileri gidemedi. Kışın neredeyse her hafta 1-2 kez kereviz salatası yaparım yemeğin yanına, dolayısıyla her zaman dolabımda kereviz bulunur, hatta çat kapı arkadaşım gelse, fırına buzluktan börek atılır ve 2 dakikada kereviz salatası da hazır olur :)

Balkabağı Sinkonta

Balkabağı ile yıllardır kekten kurabiyeye bir çok tarif yapıp paylaştım. Çevremdeki kişilerin de balkabağı denince ilk aklına gelen kişi oldum :) Bir kaç yıl önce, bir arkadaşım, "balkabağı sinkonta diye bir şey yedim harikaydı onu mutlaka dene" dedi. 

İlk kez o zaman duydum sinkonta adını. Hemen internete girip baktım nasıl bir şeymiş diye, fırında pişen, soğanlı, baharatlı bir Girit yemeğiymiş. Nedense yapmaya ikna olmadım, sanki tuzlu hali güzel olmayacak gibi geldi. Her zamanki gereksiz ön yargılarımdan biri işte :)

Fırında Soslu Bebek Enginar

Daha önce enginar kalbi dışında enginarla bir şey yapmışlığım yoktu. Enginarçiçeğiçeşme'den hediye gelen bebek enginarları görünce aaa bunlar nasıl pişirilise güzel olur acaba diye düşündüm. Sonra biraz internette yerli yabancı tarifleri inceledim. Yabancı bir blogda aynen böyle fırında pişirilmiş ve bir sosa bandırılan halini gördüm. 

Oradaki tarifi hatırlamıyorum, çünkü farklı baharatlar ve değişik bir sos yapmışlardı aklımda kalmadı. Ama ilham oldu diyebilirim.  Bir pazar akşamüstü, karnım acıkınca kendime kadar küçük bir fırın kabında yaptım, fotoğrafını çektikten sonra afiyetle yedim :)

Ekşili Zeytinyağlı Enginar

<

Enginar benim 30 yaşından sonra yemeye başlayıp sonrasında çok sevdiğim bir sebze. Ama her şeklini yerim diyemem. Mesela sıcak şekilde etli halini denemiş ve hiç sevmemiştim. Mutlaka soğuk yani zeytinyağlı olacak ve de bol ekşili :) 

Yıllarca annemden öğrendiğim şekliyle yaptım, çanak şeklinde pirinçli ve garnitürlü (Havuç-patates-bezelye) ya da iç baklalı. Ama bir yandan da farklı nasıl yaparım diye düşünüyordum. 

Dereotlu Peynirli Kabak Sandal

Kabak sandal benim çok sevdiğim, yapması kolay olan sebze yemeklerinden biri. Aslında 9 sene önce blogda yayınlamıştım ancak o zaman ölçüleriyle değil, daha çok göz kararı anlatmıştım. Ramazan ayı dolayısıyla Muratbey Peynirleri sponsorluğunda 2 tarif hazırlama konusu gündeme gelince, ben en iyisi peynirli kabak sandal hazırlayayım dedim. Bahaneyle eski tarifimi de güncellemiş olurdum. Hem yeni fotoğraflar hem de ölçülü bir tarifle tekrar huzurlarınıza sunuyorum :) 

Pirinçli Yeşil Domates Yemeği

Yeşil domatesin yemeğinin yapıldığını duymuştum da geçen haftaya kadar hiç yememiştim. Yeşil domatesin bende çağrıştırdığı tek şey, çocukken izleyip çok etkilendiğim, sonrasında da birkaç kez izlediğim “Kızarmış Yeşil Domatesler” filmiydi. Yaşınız 35 hatta 40 tan küçükse muhtemelen adını bile duymamış olabilirsiniz. Ama bulursanız izleyin çok güzel filmdir :) 

Neyse konumuza dönersek, geçen hafta arkadaşıma gittim iş çıkışı, dedi ki “bir şeyler yiyelim, annem yeşil domates yemeği yapmıştı sever misin”. Dedim ki “hiç yemedim, ama tadına bakarım” Sonrasında 2 tabak falan yemiş olabilirim, o kadar hoşuma gitti :) Ertesi hafta pazarda turşuluk malzeme satan tezgahtan yeşil domatesler alındı, birazıyla turşu yapıldı, kalanıyla da haftasonu yeşil domates yemeği pişirip, afiyetle yendi. Tarifi arkadaşımın annesi nasıl anlattıysa o şekilde yaptım.

Fotoğrafları da çektim ki hemen yayınlayayım, belki siz de denemek istersiniz. İnsan arada değişik bir şeyler yemek istiyor. Görüntüsü çok fotojenik değil, ama siz ona bakmayın tadı güzel oluyor, hafif mayhoş, bana semizotunu anımsattı yerken.

10 Günde Hazır Kornişon Turşu

15 gün kadar önceydi, iş dönüşü bizim evin bir üst sokağındaki pazara bir uğrayayım dedim, bir tezgahta çeşit çeşit turşuluk malzeme görünce dayanamadım. Daha önce hiç denemedim ama her şeyin bir ilki vardır diyerek hemen 1 kilo kornişon aldım, tezgahta turşu için kaya tuzu vardı ondan da aldım. Ertesi gün sirke ve 2 de kavanoz alınca turşu kurmaya hazırdım. Ama önemli bir eksik vardı, tarif :)

Arkadaşımın teyzesi geçen sene harika turşu yapmıştı, yemeye doyamamıştık, hemen onu arayıp tarifi aldık. Sonra biraz da interneti karıştırdım, ortaya karışık bir şeyler yaptım. Sonuçta kütür kütür kornişon turşum oldu. O zaman hemen yazayım ki, daha önce yapmadıysanız sizi de heveslendireyim dedim:)

Sucuklu Kuru Fasulye ve Jasmine Pirinç Pilavı

Öncelikle herkese hayırlı bereketli bir Ramazan diliyorum. Ramazan ayına girdiğimize göre daha sık ana yemek tarifi vermeliyim diye düşündüm. Kekler, börekler iyi hoş da iftarda ne yapalım dediğimizde ana yemek araştıracağız sonuçta. O zaman şöyle klasik bir menüyle başlayalım, pilav üstü kuru mesela. Ama azıcık değişiklik yapıp, fasulyeye sucuk ekleyelim, pilavı da mis kokulu jasmine (yasemin) pirinciyle yapalım.

Yeşil Mercimek Yemeği

İstanbul'a bahar bir türlü gelmezken, biz de bir haftadır Gökçe'nin hastalığı ile uğraşıyorduk. Influenza B virüsü kapmış okuldan, aslında bildiğimiz grip virüsü ama epey sarsıcı bu seneki. İki gün 38 in altına inmeyen ateş sonucu acile gittik, acil doktoru takip edelim diyerek eve yolladı, 3.gün ateş düşüp kendine gelince aa tamam atlattı, demek ki üşütmeymiş dedik, 4. gün akşama doğru tekrar 39 u görünce ertesi gün doktora götürüp 5.gün anladık ki influenzaymış. Ona uygun bir tane ilaç var piyasada ona başlayınca 7.günde normale döndü. Allah beterinden korusun, altı üstü grip ama o bile insanı perişan ediyor.

Hafta sonu evden dışarı çıkmayınca, sürekli bir şeyler pişirdik, tatlılar yaptık. Onlara da sıra gelecek ama bugün size benim için en pratik yemek olan yeşil mercimek yemeği tarifini vericem. Bizim evde ayda en az  2 kere pişer, gözüme çok kolay gelmiş olacak ki hiç tarifini yazmayı düşünmemişim. Hatta fotoğrafını çekerken Gökçe, neden çekiyorsun ki bunu dedi, tipini beğenmediyse demek :))) Dedim tarifini merak edenler olabilir bloga yazıcam, öğrensinler onlar da neden bilmiyorlar ki diye atarlandı, her yemeğin fotoğrafını çekmeme arada sinirleniyor sanırım :)

Kıymalı Ispanak Yemeği

Farklı tarifler denemekten klasik yemek tariflerine yer vermeyi ihmal ediyorum blogda. Ama biliyorum ki blogumu takip eden genç arkadaşlarım var, öğrenciler, yeni evliler, ilk kez yemek yapacak olanlar...  O yüzden mutfağımızın vazgeçilmezi olan sebze yemeklerini de ara ara eklemeye çalışıyorum. 

Geçenlerde ıspanak pişirince, fotoğrafını çekip ekleyeyim hazır yapmışken dedim. İki dakikada basit bir set kurdum, çekim yaparken Gökçe geldi, neden çekiyorsun dedi, dedim bloga ekliycem, dedi neden, ee tarifini vericem işte dedim. Neden veriyorsun ki herkes bilir nasıl yapılacağını demez mi, diyemedim annen de 30 yaşındayken bilmiyordu bu yemeği yapmayı :))))

Bezelye Yemeği (Düdüklüde)

Farklı yemekler denemek ve paylaşmaktan klasik tencere yemeklerine pek sıra gelmiyor. Aman nasılsa onu herkes biliyordur, bezelyenin tarifi mi olur diyerek büyük bir yanılgıya düşüyoruz bence. Kendimden biliyorum; yemek yapmayı yeni öğrendiğim dönemde, yani göz kararı diye bir şeye sahip değilken, yemeğe eklenecek su ölçüsü bile beni strese sokuyordu :)) Her şeyin tam ölçüsüne ihtiyaç duyuyordum.

O yüzden artık klasik yemekler pişirince, eğer fırsat bulursam bir fotoğraf çekip, blogda yazmaya çalışıyorum. Çünkü oralarda bir yerde, yolları bloguma düşmüş, yeni yeni yemek pişirmeye başlayan kişiler olduğunu biliyorum :) (Hatta belki okuyorlarsa yorum da bırakırlar :)

Geçenlerde bezelye pişirdiğimde, güneş tam batmak üzereyken, bir şekilde yetişip bu fotoğrafı çektim. Verdiğim tarifi kıymalı da yapabilirsiniz, ama ben genelde Gökçe mızırdamasın diye kıyma koymayıp bol soğanla pişiriyorum. Siz kıyma koyacaksanız, bu ölçü için 100-150 gr kadar kıymayı biraz kavurup, soğanın kavrulması aşamasından devam edebilirsiniz.

Bu arada ben düdüklü tencere kullanıyorum, 10 dakikada pişiyor. (Tabii düdüklüden düdüklüye de fark eder bu süre) Siz normal tencerede yapacaksanız sanırım 40 dakika falan sürecektir. Kontrol ede ede pişirirsiniz.

Ispanaklı Yumurta

Geçtiğimiz akşam, işten eve gittiğimde karnım çok açtı, akşamüstü bir şeyler atıştırmazsam eve çok acıkmış gidiyorum. Evin erkeği işi uzadığı için gelemeyecekti yemeğe, ufaklık da anneannesinde doyurmuş karnını. Kendime acil bir şeyler yapayım dedim çünkü açlıktan gözüm dönmüştü :)

Dolabı açtım bir parça yıkanmış ıspanak vardı, işte bu dedim, hemen kavurup yumurta kırayım afiyetle yerim :) Ve aynen öyle yaptım. Ama tabii ki o arada aklıma geldi, blogda yok ıspanaklı yumurta, dur iki dakika fotoğrafını çekeyim dedim. Ve işte karşınızda :)